Page 114 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 3
P. 114

MARMARA DENİZİ’NDE DENİZ SALYASI (MÜSİLAJ)

               KOMPOZİSYONU BULGULARI IŞIĞINDA SALYA
                OLUŞMA NEDENLERİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ



                          Zeki Ünal YÜMÜN - Erol KAM- Melike ÖNCE


            ÖZ
            Denizlerde besin elementleri artışı, su ısısında ani değişimler ve su akıntısının
            düşük olması alg ve diğer fitoplanktonun önemli ölçüde çoğalmasına neden
            olmaktadır.  Bu  mikroorganizmalar  deniz  salyası  olarak  tanımlanan  şeffaf,
            yapışkan  peltemsi  bir  madde  oluştururlar.  Su  yüzeyini  kaplayan  ve  sucul
            ortamda  fotosentezin  kısmen  veya  tamamen  durmasına  neden  olan  müsilaj
            örtüsü, sudaki çözünmüş oksijen oranını düşürmektedir. Oksijeni düşen deniz
            ortamında yaşayan canlılarda toplu ölümler gerçekleşmektedir. Ölen canlıların
            kalıntılarının da deniz salyasına katılmasıyla birlikte müsilaj bulunduğu ortamda
            kötü koku yayan bir maddeye dönüşmektedir. Bu durum zaman zaman Marmara
            Denizi’nde  de  görülmekte  ve  ciddi  bir  çevre  problemi  oluşturmaktadır.  Bu
            problemin nedenlerini araştırmaya yönelik olarak denize deşarj olan sulardan,
            deniz  salyasından  ve  deniz  suyundan  numuneler  alınarak  gerekli  analizler
            yapılmıştır. Müsilajın pH değeri 6,65-7,12 arasında, deniz suyunun pH değeri
            ise 7,88-8,25 arasındadır. Analiz sonuçlarına göre müsilaj numunesinin asidik,
            deniz suyu numunesinin ise bazik karakterde olduğu saptanmıştır. Deniz suyuna
            azot ve fosfor gübresi katılarak suyun ve müsilajın asitlik durumu izlenmiştir. Bu
            deneyde müsilaj pH değeri 6,15-6,55’e, deniz suyunun pH değeri ise 7,15-7,25’e
            kadar düşerek ortamın asitleştiği ve elektrik iletkenliğinin arttığı görülmüştür.
            Deniz veya göllerde kirliliğin artmaması için bu ortamlara arıtılmamış sular deşarj
            edilememeli ve mümkünse deniz suyunun akımı arttırılmalıdır. Marmara Denizi
            günümüze kadar Çanakkale ve İstanbul boğazlarından gerçekleşen su akımları
            nedeniyle kendini temizleyebilme yeteneğine sahipti. Fakat son zamanlarda
            bölgede  artan  sanayileşme,  artan  nüfus,  gemi  trafiğindeki  artış  ve  tarımsal
            faaliyetlerde kullanılan gübre ve ilaçlamaların artması nedenleriyle Marmara
            Denizi’ni  kirleten  kaynaklar  artmıştır.  Bu  kirlenme  artışları  denizin  kendini
            temizleme kapasitesinin üzerinde olup, denizin kirlenmesi kaçınılmazdır. Bu
            nedenle  Marmara  Denizi’nin  çevre  problemlerinin  çözümü  için  denize  atık
            suların deşarj edilmemesi, tarımsal faaliyetlerde ve gemi trafiğinde kontrollerin
            artırılması hayati önem taşımaktadır. Ayrıca Marmara Denizi’nin su akımının
            artmasına ve su kirliliğinin seyreltilmesi amacıyla doğal veya yapay su yollarıyla
            denize temiz su sağlanması da araştırılmalıdır.
            Anahtar  Kelimeler:  Müsilaj,  Deniz  Salyası,  Deniz  Kirliliği,  Ötrofikasyon,
            Marmara Denizi

                                                                  Yıl 2 / Sayı 3 / Ocak 2023  99
   109   110   111   112   113   114   115   116   117   118   119