Page 64 - Çevre, Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 1
P. 64

İklim Değişikliği Krizi ve Şehirler


            söz konusu olduğunda yerel karakteristikler ön plana çıkmaktadır çünkü iklim
            değişikliğinin yerelde etkileri, bölgeden bölgeye farklılaşmaktadır. Bu durum
            YİDEP’ler  kapsamında  yerel  yönetimler  tarafından  farklı  azaltım  ve  uyum
            önlemlerinin hayata geçirilmesini beraberinde getirmektedir (Kern ve Alber,
            2009: 174; Stone vd., 2012: 264).
               YİDEP’lerin yanı sıra pek çok şehir, ulusal ve uluslararası şehir birliklerine üye
            olarak, bu ağların bir parçası olmakta ve iklim değişikliği konusundaki kapasite
            geliştirme, iyi uygulamaların, uzmanlık, veri ve bilgi paylaşımı ve finansman
            imkânları gibi desteklerden ve olanaklardan yararlanmaktadır (Kern ve Alber,
            2009: 171).

               Doğa temelli çözümler ve yeşil altyapılar
               Şehirlerde yaşamın sürmesi ekosistem hizmetlerinin devamlılığına bağlıdır.
            Bu  kapsamda  ekosistem  hizmetlerinin  temelini  oluşturan  doğal  kaynakların
            korunması  oldukça  önemlidir.  Ancak  iklim  değişikliğinin  sonuçları  ekolojik
            döngüleri etkilemektedir. İklim değişikliği ile ilişkili aşırı hava olayları ve afetler
            özellikle şehirlerde önemli can ve mal kayıplarına neden olmaktadır. Yaşamın
            devamlılığının  bağlı  olduğu  doğal  kaynakların  korunması  ve  yönetimini
            ve  şehirlerin  sürdürülebilirliklerini  ve  iklim  değişikliğine  dirençliliklerini
            sağlamak  doğrultusunda  giderek  daha  fazla  şehir,  doğa  temelli  çözümlere
            ve yeşil altyapılara yönelmeye ve bunları aktif şekilde kullanmaya başlamıştır.
            Geleneksel gri altyapı çözümlerinin değişen iklim koşullarında yetersiz kaldığını
            veya yüksek maliyetler içerdiğini gösteren pek çok örnek söz konusudur. Doğa
            temelli  çözümler,  gri  altyapılara  kıyasla  en  az  %50  daha  az  maliyet  ortaya
            çıkarmaktadır (WEF, 2022b: 15).

               Doğa temelli çözümler kapsamında yer alan ve son yıllarda ön plana çıkan
            yaklaşımlardan  biri  ise  yeşil  altyapılardır.  Yeşil  altyapılar,  Avrupa  Komisyonu
            tarafından;  “çok  çeşitli  ekosistem  hizmetleri  sunmak  üzere  tasarlanan  ve
            yönetilen, stratejik olarak planlanmış doğal ve yarı doğal alanlardan oluşan bir
            ağ” olarak tanımlanmaktadır (EC, 2019).

               Şehirsel  sürdürülebilirlik  ve  dirençlilik  bağlamında  oldukça  önemli  olan
            yeşil altyapılar ormanlar, sulak alanlar, sazlıklar, bataklıklar, kıyı alanları gibi pek
            çok doğal unsurun yanı sıra; şehirlerdeki park alanları, şehirsel tarım alanları,
            şehir ormanları, diğer açık ve yeşil alanlar, sokak ağaçlandırması, yeşil duvar
            ve yeşil çatı uygulamaları, cep parkları ve spor alanları gibi şehirsel unsurları
            da (Şekil 5) içermektedir (Hepcan ve Hepcan, 2018: 38). Yeşil altyapılar aynı
            zamanda nehirlerin, göllerin, denizlerin ve okyanusların yani tüm su kütlelerinin
            oluşturduğu mavi altyapılar ile birlikte ele alınmaktadır (BISE, 2022).



                                                                   Yıl 1 / Sayı 1 / Ocak 2022  49
   59   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69