Page 62 - Çevre, Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 1
P. 62

İklim Değişikliği Krizi ve Şehirler


            40’a  çıkması  beklenmektedir.  Günümüzde  33  megaşehirde  529  milyon  kişi
            yaşamaktadır. BM tarafından yapılan bir çalışmada megaşehirlerin diğer şehir
            tiplerine göre meteorolojik, klimatolojik, jeolojik afetlerle karşılaşma olasılığı
            daha yüksek olarak bulunmuştur. Dolayısıyla megaşehirler, iklim değişikliğinin
            etkilerine ve afetlere daha kırılgandır ve bunun daha yüksek ölüm oranlarını ve
            ekonomik kayıpları ortaya çıkarması kaçınılmazdır (Gu, 2019: 12).
               İklim  değişikliğinin  etkisiyle  şehirler  başta  olmak  üzere  tüm  yerleşimleri
            etkileyen bir diğer sorun ise kuraklıktır. Küresel çapta 411 milyon kişi kuraklıktan
            etkilenmektedir.  Şehirlerin  büyüklüğü  ve  kalabalık  nüfusları  çoğunlukla  su
            talebinde  artışı  beraberinde  getirdiğinden,  şehirlerde  su  stresi  yaygın  bir
            biçimde yaşanmaktadır. BM rakamlarına göre 2050 yılı itibariyle dünya çapında
            ülkelerin yarısının kuraklık yaşayacağı, şehirlerde nüfus artışı ve hızlı şehirleşme
            ile  birlikte  su  stresi  veya  su  kıtlığı  yaşanacağı  öngörülmektedir.  Dolayısıyla
            2050 yılında her dört kişiden üçünün su kıtlığı sorunu ile karşı karşıya geleceği
            tahmin edilmektedir (WEF, 2022b: 10)
               İklim değişikliği nedeniyle şehirlerde ulaşım altyapısı ve diğer altyapılar
            ciddi  şekilde  hasar  görebilmektedir.  Şehirlerde  ulaşım  ağının  taşkın
            suları altında kalması ile gıda ve ticaret zincirlerinin bozulması ya da iklim
            değişikliğine bağlı aşırı hava olaylarının şehirlerdeki kritik altyapılara zarar
            vermesi,  artan  sıcaklıkların  ve  yağışların  şehirlerdeki  drenaj  altyapılarını
            yetersiz  bırakması  veya  evlerde,  hastanelerde  ve  sanayide  kullanılan
            enerjiye erişimi güçleştirmesi iklim değişikliğinin şehirlere olumsuz etkileri
            arasındadır.  İklim  değişikliğine  bağlı  olarak  ortaya  çıkan  sonuçlar  şehirleri
            aşırı sıcaklıkların, kuraklığın, büyük orman yangınlarının ve tropik siklonlarının
            olma  riskinde  ve  sıklığında  artış  meydana  getirerek  de  tehdit  etmektedir
            (Ebinger ve Vandycke, 2015: 2; IPCC, 2021).
               İklim  değişikliği  sonucunda  şehirlerde  halk  sağlığı  bağlamında  olumsuz
            sonuçların  ortaya  çıkması  kaçınılmaz  hale  gelmiştir.  Sıcaklık,  bağıl  nem  gibi
            iklim  değişkenleri  olumsuz  yönde  değerler  aldıkça,  canlı  varlığını  tehdit
            etmektedir.  Zira  küresel  ortalama  sıcaklıklardaki  artış,  su  ve  vektör  kaynaklı
            hastalıkların kolayca yayılması açısından uygun ortamı meydana getirmektedir.
            Bu bağlamda özellikle gelişmekte olan ülkelerin şehirlerinde yaşayan insanların
            yüksek risk altında olduğu görülmektedir (Kumar, 2021).
               Günümüzde iklim değişikliği nedeniyle özellikle megaşehirleri etkileyen
            bir diğer husus ise göç olgusudur. İklim değişikliğinin etkisiyle gerçekleşen
            çevresel bozulma ve bu kapsamda gerçekleşen çölleşme, deniz seviyesinin
            yükselmesi  ve  karasal  alanlarda  yaşanan  diğer  bozulmalar  insanların
            bulundukları bölgelerdeki geçimlerini etkilemesinin yanı sıra, doğal kaynak
            krizlerinin neden olduğu çatışma ve şiddetten kaçmalarını ve şehirlere göç
            etmelerini hızlandırmaktadır. Bu ise şehirlerde hâlihazırda var olan yoksulluk,



                                                                   Yıl 1 / Sayı 1 / Ocak 2022  47
   57   58   59   60   61   62   63   64   65   66   67