Page 202 - Çevre, Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 1
P. 202

Kentsel Büyüme - İklim Değişikliği


            belirtilmiştir. Ayrıca kentsel büyümenin sınırlarının yeşil büyüme (green-growth)
            ilkeleri  bağlamında  yeniden  düzenlenmesinin  altı  çizilmektedir.  Böylece,
            iklime dirençli ekonomi, sürdürülebilir kentsel büyümeyi, yatırımları ve yeni iş
            fırsatlarını teşvik eden kentler yaratılabileceği vurgulanmıştır. 2019 yılında tüm
            dünyaya duyurulan “Avrupa Yeşil Mutabakatı” da yeşil büyümeyi desteklemek
            üzere 2050 yılına kadar net sera gazı emisyonlarını sıfıra indirmeyi ve iklim krizi
            ile başa çıkmayı hedeflemektedir (EC, 2019).
               Kentsel Alanlarda İklim Değişikliğine Uyum (Düşük ve Orta Gelirli Ülkelerdeki
            Olanaklar ve Kısıtlamalar) Raporu, 2007 yılında IIED tarafından hazırlanmıştır.
            Raporda,  bir  kentte  kentsel  büyümenin  öncelikli  olması  durumunda  iklim
            değişikliği  etkilerinin  kaçınılmaz  olduğu  vurgulanmakta  ve  kentsel  nüfusun
            kırılganlığının artacağına değinilmektedir. İklim değişikliği etkilerini azaltarak
            uyum sağlanması için yerel yönetimlerin önemli olduğunun altı çizilmektedir.
            Yerel yönetimlerin kentsel büyümeyi yönetebilme ve iklim değişikliği ile ilgili
            riskleri tanımlayabilme güçleri olduğundan, kentsel büyüme politikalarının iklim
            değişikliğine uyum politikalarına göre ilişkilendirilebileceği savunulmaktadır.
               İklim değişikliğine uyum politikaları üreten bir diğer önemli aktör IPCC’dir.
            IPCC  Beşinci  Raporuna  katkıda  bulunan  Revi  ve  arkadaşlarına  (2014:  17)
            göre,  iklim  değişikliği  etkileri  kentsel  büyümenin,  artan  kirliliğin  ve  kaynak
            taleplerinin çıktısı olan çevresel risklere neden olmaktadır. İklim değişikliğinin
            etkileriyle başa çıkabilmek için kentler, kendi yerel dinamiklerine göre farklı
            şekillerde  uyum  sağlamalıdır.  Örneğin  kentsel  büyüme  politikaları,  iklim
            değişikliğine uyum politikalarına dayalı olarak yeniden düzenlenmelidir. Ayrıca
            yerel ve ulusal hükümet kararları, kısa vadeli ekonomik faydalarla (Moser ve
            Luers, 2008: 315) ve uzun vadeli iklim değişikliği uyumunu bir bütün olarak ele
            almalıdır (Leichenko, 2011: 165; Viguié ve Hallegatte, 2012: 335).
               Son  olarak,  OECD  tarafından  2012  ve  2015  yılında  hazırlanan  raporlar
            incelenmiştir.  2012  yılında  Yeşil  Büyüme  Raporu’yla  yeşil  büyümeye  ilişkin
            göstergeler tanımlanmış ve iklim değişikliği etkilerinin azaltılmasında özellikle
            ekonomik  açıdan  yeşil  büyüme  stratejilerinin  uygulanması  gerekliliğinin
            altı  çizilmiştir  (OECD,  2012).  2015  yılındaki  diğer  rapor  da  İklim  Değişikliği
            Riski  ve  Uyum-Politika  ve  Ekonomi  Bağlamıdır.  Raporda,  arazi  kullanım
            politikalarının iklim değişikliğine uyumu teşvik edebileceği vurgulanmaktadır.
            Örneğin,  kentsel  ısı  adası  etkisinin  meydana  geldiği  kentsel  alanları
            serinletmek için ağaç dikiminin desteklenmesi, arazi kullanım politikası olarak
            değerlendirilmektedir. Öte yandan, kentsel büyüme dinamikleri arazi kullanım
            politikaları  ile  kontrol  edilebildiği  için  kentsel  büyüme  iklim  değişikliğine
            uyum açısından şekillenebilmektedir. Tarım arazileri ve doğal alanların, uyum



                                                                   Yıl 1 / Sayı 1 / Ocak 2022  187
   197   198   199   200   201   202   203   204   205   206   207