Page 83 - Çevre Şehir İklim - Sayı 2
P. 83
Ayça Doğaner
kullanılmasının iklim değişikliği yoluyla doğal afetlere yol açması, enerjinin farklı
ve doğal olan çeşitlerine yönelimin artmasına neden olmuştur. Bu bakımdan
dirençli şehirlerin oluşumunda doğal enerji kaynaklarının kullanılmasının
yaygınlaştırılması tercih edilmelidir.
Doğal afetler, başta meydana geldiği bölgeyi etkilemek üzere, tüm ülkeyi
derinden sarsmaktadır. Ülkede yaşayan vatandaşların her biri bir şekilde
doğal afetlerden etkilenmekte, bu etkiler hem sosyal hem de ekonomik
açıdan olabilmektedir. Aynı zamanda doğal afetin meydana geldiği bölgedeki
maddi zararların karşılanması, bölgenin eski haline getirilebilmesi için devlet
tarafından yapılan harcamalar da büyük bir mali yük oluşturmaktadır. Deprem
riski, seller, kuraklık, iklim değişiklikleri gibi hususların yarattığı olumsuz etkilerin
önlenmesi için yapılacak çalışmalar önemli maliyetlere neden olmaktadır.
Birleşmiş Milletler Afet Riskini Azaltma Ofisi (UNDRR) dünyada yaşanan
afetlerin etkisi nedeniyle 1999 yılında oluşturulmuştur. 1998-2017 tarihleri
arasında ekonomik kayıplar, yoksulluk ve afetler ile ilgili hazırladıkları raporda,
ilgili yıllardaki toplam ekonomik kayıpları ve ölümleri değerlendirmektedir. Söz
konusu yıllar arasında iklimle ilgili ve jeofiziksel afetler nedeniyle 1.3 milyon
insanın hayatını kaybettiği, 4.4 milyar insanın yaralandığı, evsiz kaldığı, yerinden
edildiği ya da yardıma muhtaç kalmıştır. Ölümlerinin çoğunun deprem,
tsunami gibi jeofizik olaylardan kaynaklandığı, tüm afetlerin %91’ini sel, fırtına,
kuraklık, sıcak hava dalgaları ve diğer aşırı hava olayları oluşturmuştur. Söz
konusu yıllarda afetten etkilenen ülkelerin 2.908 milyar ABD Doları değerinde
doğrudan ekonomik kayıplar yaşamıştır. Bu maliyetin 2.245 milyar ABD Doları,
toplamın %77’lik oranı iklimle ilgili afetler nedeniyle yaşanmıştır. Bu kayıp,
1978 ve 1997 yılları arasından bildirilen 1.313 milyar ABD Doları olan kayıptan
%68 oranında yani 895 milyar ABD Doları daha fazladır. Genel olarak, aşırı
hava olayları nedeniyle bildirilen kayıplar, bu iki 20 yıllık dönem arasında %151
oranında artmıştır (UNDRR, 2018).
Şehirlerde yapılan yatırımlar, yalnızca iklim değişikliklerinin ya da doğal
afetlerin gelecekte yaratabileceği olumsuz durumların engellenmesi için
değil, aynı zamanda gelecek yıllar için sosyal ve beşeri gelişmenin sağlanması,
kurumsal kapasiteler ile bölgesel ve kentler arası işbirliğinin sağlanması
bakımından da önemli bir anlama sahiptir (Zimmermann, 2011: 4-5).
4. Türkiye’de Yaşanan Afetler ve Sonrası
Türkiye’de afet ve sürdürülebilir kalkınma konuları 7. Kalkınma Planı’ndan
itibaren 10. Kalkınma Planı’na kadar tüm planlarda yer almaktadır. Direnç
kavramı ilk kez 10. Kalkınma Planı’nda yer almış olup, toplumun afet riskine karşı
daha dirençli hale getirilmesi olarak ifade edilmiştir. 11. Kalkınma Planı’nda ise
dirençlilik konusu yer almaktadır. Bu kapsamda dirençlilik ya da dayanıklılık
69 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi