Page 88 - Çevre Şehir İklim - Sayı 2
P. 88
Sürdürülebilir Ekonomik Kalkınma için
Türkiye’de Dirençli Şehirler
belirlenmiştir. Bu konutların çoğu halihazırda yapım aşamasında olup yaklaşık
700 milyon lira ihale bedeli tespit edilmiştir. Ayrıca yine Çevre, Şehircilik ve
İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Kastamonu Bozkurt’ta konut projelerinin
yanı sıra meydan ve çarşı proje çalışmaları da bulunmaktadır .
4
İçişleri Bakanlığı tarafından, sel afetinde ilk andan itibaren 5 ayrı noktada
548 çadırdan oluşan çadır kentler kurulmuş, 75 yaşam konteyneri, 34 tuvalet
duş konteyneri, 63 de iş yeri konteyneri kurularak arama, kurtarma, temizlik
çalışmaları devam ederken insanların acil barınma ihtiyaçları da karşılanmıştır.
Konut yapımları hariç, sel afeti için gönderilen nakdi yardımların toplamı 647
milyon lira, ihalesi gerçekleştirilen 1064 konutun maliyeti ise 881 milyon 770
bin liradır. Bartın’da 34 milyon 550 bin, Sinop’ta ise toplam 176 milyon 309 lira
nakdi ödenek kullanılmıştır (T.C. İçişleri Bakanlığı, 2022).
Sonuç ve Değerlendirme
Günümüzde küreselleşen dünyada tüm ülkeler birbirleriyle bağlantılı
durumdadır. Bir ülkede olan gelişme ya da olumsuzluklar tüm hızıyla diğer ülkeleri
de etkilemektedir. Doğal afetlerden, toplumsal sorunlara, siber risklerden, salgın
hastalıklara kadar günümüzde gerçekleşen şoklara karşı mevcut stratejilerin
yeterli olmadığı özellikle son yıllarda yaşanan afetler nedeniyle göz önüne
çıkmıştır. Hızla büyüyen şehirler ve nüfus artışı nedeniyle pek çok şehir, doğal ya
da insanlar nedeniyle oluşan şoklarla karşı karşıya kalmaktadır.
Küresel iklim değişikliğinin nedeniyle oluşan doğal afetlerde tüm dünyada
sıklıkla yaşandığı gibi ülkemizde de yaşanmaktadır. Söz konusu doğal afetler
tüm toplumu derinden sarsmakta ve bu felaketler sonucunda hayatını
kaybeden, yaralanan kişiler nedeniyle tüm toplum etkilenmektedir. Doğal afetler
neticesinde o bölgede yaşayan insanların evlerini, arabaları, geçim kaynaklarını
kaybetmeleri nedeniyle ağır maddi hasarlarda meydana gelmektedir.
Ülkemizde 24 Ocak 2020 tarihinde gerçekleşen Elazığ Deprem Afeti
örneğinde görüldüğü üzere, deprem riski şehirlerin bulunduğu coğrafi konum
ile doğrudan bağlantılıdır. Aktif fay hatlarının olduğu bölgeler Türkiye’nin
nüfus yoğunluklarının fazla olduğu yerlere denk gelmektedir. Bu nedenle
deprem riskinin azaltılma ihtimalinin de olmadığı göz önünde bulundurularak,
deprem riskine karşı şehirlerin dirençli olması için riske maruz kalan konut,
işyeri, hastaneler, okullar gibi her türlü üstyapı ve altyapı bileşenlerinin hasar
görebilirlik seviyelerinin azaltılması önemlidir. Söz konusu deprem nedeniyle
bölgede binlerce bina yıkılmış, orta ve ağır hasar görmüştür. Kamu kurumları
tarafından afetzedelere milyonlarca lira yardımlar yapılmıştır.
4 T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileriyle görüşmeler neticesinde elde
edilmiştir.
Yıl 1 / Sayı 2 / Temmuz 2022 74