Page 82 - Çevre Şehir İklim - Sayı 2
P. 82

Sürdürülebilir Ekonomik Kalkınma için
                                     Türkiye’de Dirençli Şehirler
               3. Doğal Afetlerin Şehirlere Olan Etkileri


               Dünya  nüfusunda  şehirlerde  yaşayan  insanların  sayısı  her  geçen  gün
            artmaktadır. Kentsel alanların genişlemesi ile kırsal alanların küçülmesi, yeşil
            alanların  yok  olmasına  neden  olmaktadır.  Doğal  iklim  örtüsünün  değişmesi
            neticesinde  iklim  değişimleri  yaşanmaktadır.  Küresel  anlamda  yaygınlaşan
            iklim değişikliğinin olumsuz etkileri günümüzde had safhaya ulaşmıştır. İklim
            değişikliği  sonucunda  meydana  gelen  doğal  afetler  çok  sayıda  can  ve  mal
            kaybına neden olmakta, aynı zamanda üretim, ulaşım, sağlık, ticaret, tarım,
            hayvancılık gibi sektörleri de etkilemektedir. Doğal afetler dünya için giderek
            artan  ölçüde  tehdit  unsuru  oluşturmaktadır.  Tüm  ülkelerde  doğal  afetler
            sonucunda büyük ekonomik hasarlar da oluşmaktadır.
               Küresel  iklim  değişikliği  nedeniyle  son  yıllarda  doğal  afetlerin  sayısı  ve
            şiddeti artmıştır. Bu durumun en bariz örneği tüm dünyada yağışların şiddetinin
            artmasıdır. Bunun bir sonucu olarak şehirlerde yaşanan taşkın olayları sıklaşmış,
            taşkınlar  sonucunda  şehirler  büyük  zararlar  görmüştür.  Gelecek  yıllarda
            yağışların sıklığı ve şiddetindeki artışların süreceği uzmanlar tarafından tahmin
            edilmektedir. Taşkınlar haricinde şehirlerde kuraklık tehlikeleri de bulunmaktadır.
            Kuraklık  nedeniyle  dünyada  dört  şehirden  birinde  su  sıkıntısının  olabileceği
            de  dillendirilmektedir.  Gelecekte  iklim  değişikliğinin  sürmesi  durumunda  su
            sıkıntılarının  da  artarak  devam  edeceği  beklenmektedir  (McDonald,  R.I.  vd.,
            2014: 97). Bu nedenle kentlerdeki iklim değişimlerinin etkilerinin belirlenmesi ve
            uyum sağlama ile zarar azaltma çalışmalarının gerçekleştirilmesi gereklidir (Gago
            vd., 2013: 751). İklim değişiklikleri nedeniyle gerçekleşen aşırı doğa olaylarının
            artışı, kırsal alanlara göre şehirlerde daha çok etki göstermektedir. Bu nedenle
            şehirler üzerinde iklim değişikliği bir tehdit unsuru oluşturmaktadır.
               Şehirleşme ile aynı zamanda su kaynaklarına olan talep de artmıştır. Söz
            konusu  talepte  gün  geçtikçe  artış  sürmektedir.  İklim  değişimi  ve  göçlerin
            hızlanması ile şehirlerdeki su talebi ile su arzının arasında farklar açılmaktadır.
            Bu nedenle var olan su arzının verimli kullanılması zorunludur. Bu nedenle,
            dirençli şehir planlamalarında su arzının verimli kullanılması adına çalışmaların
            yapılması da oldukça önemlidir. Bu noktada şehirlerde atık suların ve yağmur
            sularının toplanması, depolanması ve yeniden kullanılması ile su yönetiminin
            akıllı teknolojiler kullanılarak çözümlenmesi gereklidir.
               Şehirler açısından enerjinin de rolü oldukça önemlidir. Artan nüfus, tüketim
            alışkanlıklarının değişmesi, barınma olanaklarının artması, enerjinin rolünü hem
            artırmış hem de değiştirmiştir. Tarih boyunca önemli olan enerji son yıllarda
            daha da önemli hale gelmiştir. Sanayi, ekonomi, ticaret ve bilişimde yaşanan
            hızlı değişimler enerji ihtiyacını artırmıştır. Söz konusu enerji ihtiyacının fosil
            kaynaklar  kullanılması  ile  karşılanması  sonucunda  sera  gazları  açığa  çıktığı
            için, küresel çevre felaketleri yaşanmasına neden olmuştur. Fosil kaynakların



                                                                 Yıl 1 / Sayı 2 / Temmuz 2022  68
   77   78   79   80   81   82   83   84   85   86   87