Page 41 - Çevre Şehir İklim - Sayı 2
P. 41
Çiğdem Coşkun Hepcan
zamanda temiz ve içilebilir suyun teminatıdır. Toprak ve suda bulunan
organizmalar ile su kıyısı ve içindeki vejetasyon örtüsü suyun filtre edilmesini
sağlar. Hiçbir arıtma sistemi doğal sistemlerin arıtma fonksiyonlarına sahip
değildir ve doğal kaynak sularının kalitesinde su üretemez. Doğa temelli
çözümler su döngüsünün sağlanması ve sağlıklı su ekosistemlerinin elde
edilmesi için önemli bir araçtır.
Doğa temelli çözümlerle suyun havzada korunması suyun kirlenmesini önler,
iklim değişikliğinin neden olduğu kuraklığa karşı su kıtlığını azaltır (Naumann
vd., 2014). New York eyaletinde uygulanan havza yönetimi yaklaşımında su
kaynaklarının havzada korunması, kirlenmesinin önlenmesi ve restorasyonuna
yönelik doğa temelli yaklaşımlar oldukça başarılı sonuçlar vermektedir.
Taşkın, akarsu ekosistemlerinde gerçekleşen doğal süreçlerin bir parçasıdır
ve ekosistemler sel ve taşkın önleme ile kurak dönemlerde su akışını koruma
fonksiyonlarıyla su yönetiminde kilit role sahiptir. Sulak alanlar, su akışını kontrol
ederek akarsuların fazla yüklenmesini ve taşmasını önler. Yağışlı dönemlerde
toprağa sızamayan fazla suyu sünger gibi tutar, geçici olarak depolar, yavaş ve
düzenli olarak çevreye bırakır.
Doğa temelli çözümlerle taşkın yataklarını dikkate alarak taşkın yönetiminin
yapılması akarsuların ekosistem değerlerini ve fonksiyonlarını korur (Ozment
vd., 2019; Opperman ve ark., 2009). Avrupa kıtasında taşkın önlemeye yönelik
olarak akarsuların taşkın yataklarının iyileştirilmesi faaliyetleri, ekosistemlerin
kalitesini artırırken bölgede yaşayanların maruziyetini ve ekonomik zararı %70
oranında azaltabilir (Feyen vd., 2020).
Bunun yanı sıra atmosferdeki serbest karbondioksiti yere bağlama
yeteneğine sahip olan kara ve su ekosistemleri yeryüzündeki önemli karbon
yutaklarıdır. Karbon, karasal ekosistemlerde bitki örtüsü ve toprak bünyesinde,
su ekosistemlerinde ise okyanus suyunda, çökeltilerde ve deniz çayırları
gibi ekosistemlerde depolanır. Bitkiler, fotosentez yaparak atmosferdeki
karbonu tutar ve odun dokusunda depolar. Orman, sulak alan, deniz ve kıyı
ekosistemlerinin yok edilmesi, bu alanlarda depolanmış karbonun atmosfere
verilmesine sebep olur. Ekosistemlerin restore edilmesi, biyolojik çeşitliliğin
yeniden gelişmesinin sağlanması, karbonun tutulması ve depolanması için
hızlı ve ekonomik bir çözümdür.
Küresel ısınmayı 2 °C`nin altında tutabilmek için 2030 yılına kadar
emisyonların %37 oranında azaltılması gereklidir. Orman, toprak, sulak alan,
turba ve deniz çayırı ekosistemlerinin korunması, restorasyonu ile arazi
yönetiminin iyileştirilmesi bu azaltım hedefine ulaşılmasına katkıda bulunur
(Griscom vd., 2017).
Doğa, sistemin işleyişine zarar veren tüm maddeleri tutma, depolama,
filtre etme, parçalama ve dönüştürme süreçlerine tabi tutar. Ekosistemler
27 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi