Page 46 - Çevre Şehir İklim - Sayı 2
P. 46

Doğa Temelli Çözümler ve Kentsel Dirençlilik


               Sağlıklı işleyen doğal altyapılar kentlerde sel riskini azaltır. Mevcut yeşil alanların
            ve kentsel alt ve üstyapıların iklime uyumlu hale getirilmesi için suyun korunması,
            tutulması  ve  arıtılmasında  doğal  süreçlerden  ve  doğa  temelli  çözümlerden
            faydalanılması suya bağımlı olan tüm canlıların ve sistemlerin direncini ve uyum
            kapasitesini artırır. Doğa temelli çözümlerle sünger kent yaklaşımında olduğu
            gibi kentlerde mavi altyapıyı oluşturan hidrolojik ağın (kuru ve sürekli su tutan
            dere yatakları, akarsu koridorları, göl, gölet, sulak alan vb.) yeniden oluşturulması,
            topoğrafik yapıya uygun olarak su tutma ve biriktirme alanları, teraslar, yağmur
            bahçeleri,  yağmur  hendekleri,  yapay  sulak  alanlar,  geçirgen  yüzeyler  gibi
            sürdürülebilir yağış suyu tesislerinin oluşturulmasıyla su akışının düzenlenmesi,
            yağış suyunun toprağa sızması, filtre edilmesi, yeraltı sularının beslenmesi, su
            döngüsünün düzenlenmesiyle yağış suyu yönetimi ve kent sellerinin önlenmesine
            olanak sağlar, kuraklığın önlenmesine katkıda bulunur.
               Ağaç  taç  örtüsünü  artıran  uygulamalar  yüksek  sıcaklık  ve  sıcak  hava
            dalgalarının  etkilerini  belirgin  ölçüde  azaltırken,  hava  kalitesini  iyileştirir,
            biyolojik çeşitliliği artırır. Doğa temelli çözümleri içeren mavi-yeşil altyapıların
            (doğal  altyapı)  kent  içindeki  oranının  yüksek  olması  ve  homojen  dağılım
            göstermesi risk ölçeğini daraltır.

               5. Mikrohavza / Mahalle Ölçeğindeki Çözümler


               Kentin alt birimlerinin idari sınırları tanımlayan mahalleler yerine doğal sınırları
            tanımlayan  mikrohavzalar  ölçeğinde  değerlendirilmesi  yağışlı  dönemlerde
            yağış  şiddetine  ve  süresine  bağlı  olarak  bu  alanlara  ulaşabilecek  yağış  suyu
                                hacminin hesaplanabilmesine olanak sağlar. Bu sayede
                                doğa  temelli  çözümlerin  bütüncül  bir  yaklaşımla  ele
                                alınması,  su  akışının  düzenlenmesi,  yüzey  akışa  geçen
                                suyun  tutulması,  sürdürülebilir  yağış  suyu  yönetiminin
                                sağlanması  ve  kent  sellerinin  önlenmesi  için  en  uygun
               Bina Ölçeğinde DTÇ  lokal çözümlerin geliştirilmesi mümkün olur (Şekil 6).









                                                                                                                                                               Yağmur hendeği





                    Şekil 6: Mikrohavza / mahalle ölçeğinde doğa temelli çözümler (DTÇ)



                                                                 Yıl 1 / Sayı 2 / Temmuz 2022  32
   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51