Page 48 - Çevre Şehir İklim - Sayı 2
P. 48
Doğa Temelli Çözümler ve Kentsel Dirençlilik
güçlendirir. Ekonomik gelişmeyi doğayla birlikte ele alan, doğayı bir çözüm
olarak ele alan doğa temelli çözümler tüm sektörlerde farklı ölçeklerde doğa
temelli uyum eylemlerinin bileşeni olabilir. Enerji, atık yönetimi, sanayi, altyapı,
konut gibi kentsel sistemlerde doğa temelli çözümlerin geliştirilmesi aynı
zamanda kentlerin dışa bağımlılığını azaltır.
Bu nedenle doğa ve doğal ekosistemler iklim kriziyle mücadelede en
büyük destekçimizdir. Doğaya bakış açısının değiştirilmesi, doğanın kolaylıkla
tüketilebilecek kaynak olarak değil, biyolojik çeşitliliğiyle yaşayan ve birlikte
çalışılması gereken bir varlık olarak görülmesi anlayışının benimsenmesi iklim
krizinde uyum sürecinin başarı şansını artıracaktır.
Doğayı ve ekonomiyi eş zamanlı olarak korumak mümkündür. Doğa temelli
çözümler sıfır karbon hedefiyle uyumludur. Kentlerde, sıfır karbon hedefine
ulaşılabilmesi için yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına dayalı emisyon
azaltıcı, uyum önlemleriyle birlikte doğal ekosistemlerce tutulan karbon miktarının
artırılmasına yönelik çözümlerin geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Atmosfere
verilen karbon miktarıyla tutulan karbon miktarının dengelenmesi, tutulan
karbon miktarının zamanla artan bir orana çekilmesi önem taşır. Sürdürülebilir
Kalkınma Amaçları ve sıfır karbon hedefine ulaşabilmek için doğaya yatırım
yaparak kentlerin doğayla ilişkilerinin iyileştirilmesi gerekir. Doğayla uyumlu,
düşük emisyonlu, eşitlikçi, döngüsel ekonomiye dayalı dirençli kent hedefine gri
kentlerden yeşil kentlere doğru bir dönüşüme ihtiyaç duyulmaktadır.
Sonuç
Krizler değişimi ve gelişimi tetikleyen unsurlardır. İklim krizi, yeryüzünde
birçok sektörde olduğu gibi kentlerde de değişim yaşanmasının gerekliliğini
ortaya koymuştur. COP 2022`de Paris Anlaşması’nın ulaşılabilir bir hedef olduğu
ancak bunun için vakit kaybetmeden ciddi önlemlerin hayata geçirilmesinin
gerekliliği vurgulanmıştır.
Bu süreçte değişime direnmek yerine akışa ayak uydurarak uyum sağlamaya
çalışan kentler ve toplumlar iklim krizinden en az düzeyde zarar görecektir.
İklim krizi doğayı iyileştirmek, doğayı koruyarak gelişmek için bir fırsat
olarak değerlendirebilir. Ekolojik sistemler doğal sermayeyi oluşturmaktadır.
Ekosistemlerin direncini artırmak için doğal sermayeye yatırım yapılması
gerekir. Covid-19 küresel salgını kısıtlamaları doğa üzerindeki baskı azaldığında
doğanın büyük bir hızla iyileşme sürecine girdiğini göstermiştir. Kentler de
doğayla birlikte iyileşebilir.
Kentler sürekli değişen, gelişen alanlardır ve daha yeşil, daha güvenli,
kimseyi geride bırakmayan eşitlikçi bir anlayışla iklime uyum eylemlerinin
geliştirilmesi için çeşitli fırsatlar barındırır (Tuğaç, 2022). Kentsel direncin
Yıl 1 / Sayı 2 / Temmuz 2022 34