Page 55 - index

Aşırı tüketimle gezegenimizi kirlet- K.S. 1970’li yıllarda Amerika’da yapıl- Bunun için mutlaka şehirlerin bence
meyiz. Bir arkadaşım var Avustural- mış bir deney var. Şehirle ilgili değil dikey yerine yatay olması lazım.
yalı profesör zaman zaman Türkiye’ye okulla ilgili… Yavaş yavaş böyle bir ırk-
gelir seminerler verir. Geçen yine onu çılık dalgasının oluşmaya başladığını Bayramlarda whatsappla bayram kut-
bir seminer için davet ettiğimiz zaman görüyor hükümet ve testere sınıflar luyoruz. Burada size ben bazı bilimsel
ortak müşterek bir arkadaşımıza de- diye bir şey geliştiriyor. Testere sı- araştırmalardan süzdüğüm şeyleri
miş ki beni davet etmeyin artık çünkü nıf testerenin şeklinden ilham alıyor söyledim. Yani bu yabancılaşma tır-
ben Avustralya’dan geliyorum benim şöyle renkli derili çocukları beyazla- mandıkça suçta tırmanacaktır. Madde
bu anlatacağım konuyu şuradaki ya- rın arasına yerleştiriyorlar. Yani hep- bağımlılığı da tırmanacaktır. İntihar-
kın şu kişi anlatabilir. Onu çağırın. sini birbirinin içine kaynaştırıyor. Yani da tırmanacaktır. Yani şehir insanları
Benim Avusturalya’dan oraya gele- beş kişilik bir grupta iki tane Afrikalı buluşturan bir fonksiyon, insanları re-
ceğim zamana kadar uçak bir sürü çocuk, bir tane Asyalı çocuk, iki tane habilite eden bir fonksiyon üstlenmeli.
karbon emisyonu yapacak, havayı kir- beyaz çocuk gibi… Birbirinin içine kat- Bakın çok temel bir şey söyleyeceğim
letecek ben böyle bir şeyin parçası ol- tıkça çocukları, ciddi bir biçimde ön size. Bugün kaç kişi çocuğunu komşu-
mak istemiyorum madem başka birisi yargının azaldığını görüyorlar. Ve bu suna emanet edebiliyor. Çok az. Be-
yapacak ben yapmayayım. Hepimizin çocukların ilerleyen yaşlarında ırkçılık nim çocukluğumda annem evde yok-
aslında israf etmeden atıklarımızı, yapmadığını buluyorlar. Şimdi Türki- sa gider komşunun evinde yemeğimi
tabiatı tahrip etmeden kullanmamız ye’de acımasızlığın sebeplerinden bir yer, oturur oynar onu bekleyebilirdim.
lazım, gereksiz enerji tüketmeme- tanesi toplumsal hayattaki acımasızlı- Şimdi kaç çocuk bunu yapabiliyor? Bu
miz lazım, gıdalarımızı mümkün ol- ğın sebeplerinden bir tanesi yoksullar çok tehlikeli bir gidiş yani insanlar em-
duğunca yerel pazarlardan tüketme- hayatın sonunda bir ışık göremiyorlar. niyet kaynaklarını kaybediyorlar. Mo-
ye gayret etmemiz lazım dolayısıyla Zenginler de yoksulları göremiyorlar. dern şehirde sokak artık bir tekinlik
merhameti hâkim kılmamız lazım. Mahalle hayatı bunu önleyen bir şey, yeri değil sokak her türlü belanın ba-
Arzularımızı gemlemeli, tabiatı daha mahalle hayatında zenginle yoksulun şımıza gelebileceği bir yer haline ge-
fazla hırpalamayı bırakmalı ve yeryü- bir arada olabileceği bir model tasar- liyor. İşte o yüzden devasa duvarların
züne şefkatle basmalıyız. Şehirlerimi- lamamız lazım. arkasına saklanmak istiyoruz. Orada
zi de bu eksende inşa etmeliyiz. Şimdi rezidansta aynı geçim seviye- bir güvenlik illüzyonu yaratıyoruz ken-
sine sahip insanlar bir arada yaşıyor. dimize, komşuları tanımıyoruz. Tanı-
Hocam, Mahalle kültürüne dayalı bir- Ama mahallede farklı geçim seviye- mak istemiyoruz. Korkuyoruz. Benim
likte yaşamayı sağlamakla ilgili düşün- sinde insanlar bir arada yaşayabilir. bir şair arkadaşım var Eskişehirli, bir
celerinizi merak ediyoruz. Nasıl yapabi- Biri bir oda bir salonda yaşar, biri ma- televizyon programı yapmıştık onunla
liriz, bunu nasıl oluşturabiliriz, bununla likânede yaşar ama aynı sokağı kulla- bana şöyle enteresan bir şey söyledi.
ilgili söyleyebileceğiniz şeyler var mı? nırlar. Aynı camide ibadet ederler. Babam dedi her pazara gittiğinde fi-
lenin belli bir miktarını göz hakkı diye
kapıcıya gönderirdi. Yani bu incelik
kayboldu hayatlarımızdan… Ötekinin
göz hakkı vardır ötekinin kul hakkı
vardır demiyoruz artık. Bizim kültürü-
müzde var bunlar. Bu kadar kuvvetli
şeyler insan haklarını tanzim eden
muazzam bir düstura dönüşebilecek
şeyler vardı eskiden. Bu hassasiyetleri
işte o metropol hayatında kaybediyo-
ruz maalesef…

Sözlerime son verirken sizlere çok
teşekkür ediyorum. Doğru bir yolda
ilerliyorsunuz. Umuyorum ki ben de
sorularınıza cevap vererek bir nebze
de olsa katkı verebilmişimdir.

Başarılar diliyorum.

53
Say 15 | Aralk 2016 | Çevre, nsan ve ehir