Page 52 - index
P. 52





Modern şehrin temel zihniyeti, tabiatı çalışma şevkini çok etkiliyor. Dolayı- Saçlarıyla dünyaya isyan ediyorlar.
kontrol altında tutma isteğidir. Hâlbu- sıyla bunlara artık daha fazla dikkat Şehre isyan ediyorlar. Tiner bağımlılığı
ki ki insan, bulduğu ilk fırsatta kendi- etmemiz gerekir diye düşünüyorum. problemi çok fazla, ben 2004-2008 yıl-
sini doğanın kollarına bırakır. Yeşillik Bu hasta bina sendromu maalesef ları arasında Bakırköy Ruh ve Sinir Has-
insana sükûnet veriyor, huzur veriyor. hepimizi etkiliyor. Dolayısıyla şehir- talıkları Hastanesi’nde Çocuk, Ergen ve
Bakınız, bütün semavi dinlerde cennet leşmede stresli yaşam koşulları, kötü Genç Erişkin Kliniğinin şefliğini yaptım.
tasvirleri hep yeşillik ve doğa üzerine iş olanakları ve göçle gelen yoğun nü- Ona bağlı olarak çocuk ve ergen mad-
kuruludur. Akan sular, yeşillik ve ağaç- fusla beraber ruh sağlığımız olumsuz de tedavi merkezinin de şefliğini yaptım.
lar… Çünkü, insan fıtratı doğal olana etkileniyor. Yani o kadar hüzünlü hikâyeler dinledim
aittir. Ve dolayısıyla onu özler. Şimdi ki anlatamam size. 8, 9 yaşında mad-
dikkatimiz çok fazla çeliniyor şehirde Kurallar… Batı toplumunda nesillerdir de bağımlısı çocuklar görüyorduk. Yani
ve bu dikkat ekonomisinin içinde dik- kurallar uygulanıyor. Denetim sağ- kaybolmuş, kimsesizleşmiş çocuklar
katimizi doğru olana çevirmekte zor- lanıyor. Her nesil bir önceki nesilden var. Türkiye’nin en temel problemle-
lanıyoruz. Psikologlar, çok enteresan kurallara uymayı öğreniyor. Kurallara rinden bir tanesi, şehirlerin en temel
çalışmalar yapıyorlar. Mesela bir tara- uymazsa başına bir musibet gelece- problemlerinden bir tanesi de bu uyuş-
fı ormana, diğer tarafı binalara bakan ğini düşünüyor. Fakat bizim ülke ola- turucu madde bağımlılığı problemi…
hastaların iyileşme süreçlerini ince- rak birçok sosyal problemimiz var. En Mahallede mutlaka şehri düşünürken
liyorlar. Ormana bakanlar çok hızlı önemlilerden bir tanesi de göç. Tür- mahallede sosyal bağları güçlendiri-
iyileşiyor. Yeşil alana bakan evlerde kiye demografik deprem yaşamış bir ci sosyal dernekler kurmamız lazım.
aile içi şiddet daha az oluyor. Bütün toplum. Yani köylerin kalkıp şehirle- Farklı kültürden gelen insanları ortak
parametrelerde olumlu sonuç alınıyor. re büyük bir kitlesel hareketle geldi- bir alanda birleştirebilmemiz lazım.
ği bir toplum... O yüzden şehirlerimiz
Çünkü, tabiatın tesiri var. Bugün doğa kargacık burgacık. Ama kurallar iyi Devlet ön ayak olmasa da hemşeri
eksikliği sendromu denen bir şeyden uygulanırsa, nesiller arasında akta- dernekleri bunu yapmaya çalışıyor.
bahsediyorlar. Artık yaprağa dokun- Bu bir dayanışma sağlıyor. Koca, devasa
madan büyüyor bazı çocuklar. Bu çok rım yoluyla zaman içerisinde her şey şehir yapısı içinde insanlar yalnız ve izo-
temel bir eksiklik, doğal hayatı kaybe- düzelir diye düşünüyorum. Sosyal ser- le hissetmemiş oluyorlar. Mesela İngil-
diyoruz. Yine önemli bir şey hasta bina mayemiz mahalle hayatında, şehir ha- tere’de beyazların Afrikalı göçmenlere
sendromu, 1970’lerde tanımlanan bir yatında canlı tutulabilir. Bu çok mühim göre psikotik, şizofrenik benzeri hasta-
bir şey… Mahalle hayatı sosyal kapitali
sendrom… Özellikle havalandırması güçlendiren bir şey... İnsan ilişkileri- lık geçirme riskleri çok daha düşüktür.
kötü, gökdelenvari binalarda iş yapan nin olduğu yerde sosyal kapital daha
insanların önemli bölümünde yorgun- fazla olur. Göç önemli bir problem,
luk, bulantı, kusma gibi şeyler oluyor. göçle gelen insanlar şehirlerin kenar-
Bu rezidans tabir edilen binalar aslın- larına yerleşiyorlar. Bazı hizmetlere
da ruh sağlığımız için çok iyi değil. Yani ulaşılabilirlikleri sınırlı ve basınç da
biz camları açabildiğimiz, havayı içimi- buralarda birikiyor. Yani büyük asayiş
ze çekebildiğimiz binalar ruh sağlığı- olaylarına baktığınız zaman hep şehrin
mız için çok daha iyi diyebiliriz. Hasta çeperlerinden bir hareketlenme görü-
bina sendromunu önemsememiz ge- yorsunuz. Etnik olarak kaşınabilir yer-
rekiyor. Çözüm; mühendislik, sağlık ve lerde buralar oluyor daha çok. Eğitim
dekorasyon açısından yapının tekrar ve öğretim olanakları sınırlı, ayrımcılı-
ele alınarak projelendirilmesidir. Aksi ğa uğrama riski var.
durumda yapı içinde çalışanların du-
rumu kronik bir hal alıyor. Geçenlerde Ankara’da var mı bilmiyorum. Apaçi
bir hastamla ilgili bir mesele için bü- olarak isimlendirilen gençlerimiz var.
yük adliye binalarımızdan birine gittim. İstanbul’da onlarla ilgili ilginç bir ça-
Orada bir savcı bey şöyle dedi “hocam lışması var bir arkadaşın. Şehre uyum
biz denizin kenarındayız, ancak denizi sağlamak isteyen, şehrin tüketim alış-
göremiyoruz” dedi. Yani çoğu pence- kanlıklarını benimsemek isteyen fa-
remizden denizi göremiyoruz dedi. Bu kat bunu yaparken tırnak içinde biraz
öyle başarılı bir mimari ki bize denizi karikatürleşen çocuklar. Bunları tarif
göstermemeyi başarmışlar dedi. Bü- ediyor Apaçi kavramı. Giyim kuşamları
tün bunlar insanların yaşama şevkini, abartılı, saç kesimleri abartılı oluyor.


50 Çevre, nsan ve ehir | Aralk 2016 | Say 15
   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57