Page 149 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 6
P. 149
Batuhan Ateş Yılmaz - Barış Özgün - Edanur Gözet
ağustos, eylül ve ekim aylarında hemen hemen birbirine yakın değerler olarak
hesaplanmıştır. Yaz dönemindeki bu yüksek değerlere bakarak, sıcaklık artışıy-
la beraber konvektif faaliyetlerin şiddetli yağışlar ile doğrudan bir ilişkisi oldu-
ğu söylenebilir (Şekil 3.).
Şekil 3. Araklı’da aylık toplam yağış ortalamaları ve saatte 5, 10, 15 ve 20 mm üze-
rinde gerçekleşen yağış sayısı ortalamaları (2014-2023)
Çalışma alanının yeryüzü şekilleri açısından en belirgin özelliği kıyıdan itiba-
ren yükseltinin kısa mesafelerde artmasıdır. Çalışma alanında bulunan Yanbolu
Deresi, Karadere Çayı, Küçükdere Çayı, Manahoz Çayı ve Kastel Derelerinin
boylarının kısa, vadi yamaçlarının dik olması sebebiyle genellikle dar ve düzen-
siz olan vadi tabanlarında sel suları vadi tabanlarına hızlı bir şekilde toplanıp
taşkın riskini arttırmaktadır (Gürgen, 2004; Tarım ve Orman Bakanlığı, 2020;
Avcı vd., 2023). Çalışma sahasında ilkbahar ve yaz yağışlarının konvektif türde
olması ve ilkbahar döneminin başlamasıyla yerde bulunan kar örtüsünün eri-
mesi, arazi yapısı ve eğimin fazla olması sel-taşkın riskini arttırmaktadır (Kara-
deniz, 1995; Haltas vd., 2021; Nacar vd., 2022; Avcı vd., 2023).
2. Materyal ve Metod
Bu çalışmada Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün (MGM) Sayısal Hava Tah-
mini Şube Müdürlüğü tarafından çalıştırılan Sayısal Hava Tahmini (SHT) ürün-
leri (ECMWF, AROME, ALARO, EFI, EPS, WRF) ve SkewT-logP diyagramı, bazı
kararsızlık indeksleri çıktıları (K indeksi ve TT indeksi), NWC SAF bağlamın-
da geliştirilen CRR, RDT ve CTTH uydu ürünleri, Trabzon Meteoroloji Radarı
görüntüleri materyal olarak kullanılmış olup hadisenin meteorolojik analizi ve
yorumlaması yapılmıştır.
148 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi