Page 187 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 4
P. 187

Hilmi Tutar


            Son olarak 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli
            depremler ise Marmara depreminden daha büyük bir alanda; 11 il ’de yaklaşık
            14 milyon nüfusu etkilemiş, verdiği zararın boyutları çok daha büyük olmuştur.
            50 bin 500 kişi vefat etmiş, 650 bin konutun yeniden yapımı gündeme gelmiştir
            (TRT, 2023a)
               Selden kaynaklanan afetler, Türkiye tarihinde büyük can ve mal kayıplarına
            neden olmuştur. İnsanların bitki örtüsünü yok ederek suyun akışını hızlandırması,
            betonlaşma  ile  suyun  toprak  tarafından  emiliminin  azaltılması,  alt  yapının
            yetersiz olması ve yanlış arazi kullanımı gibi nedenlerle oluşan seller Karadeniz
            bölgesi  başta  olmak  üzere  birçok  bölgemizde  iklim  değişikliği  ile  beraber
            yıkıcı etkisi olmaktadır (MGM, 2022). 1553 ve 1789 yılında İstanbul’da, 1908
            yılında  Tokat’ta ,  1957  yılında  Ankara’da  meydana  gelen  sel  felaketlerinde
                          4
            büyük kayıplar yaşanmıştır. 1957 yılında Ankara Hatip Çayı Vadisinin yerleşime
            açılmasıyla doğal dengesi bozulan havzada meydana gelen sel felaketinde
            169 kişi hayatını kaybetmiştir. 1981 yılında Rize Pazar’da 27 kişi, 1990 yılında
            Çamlıhemşin’de 51 kişi ve Trabzon Akçaabat’ta 57 kişi hayatını kaybetmiştir. Son
            olarak 2021 yılında Kastamonu ve Bartın’da meydana gelen sel felaketlerinde
            97 kişi yaşamını yitirmiştir.

               3.Afetlerle Mücadelede Bir Araç Olarak Kentsel Dönüşüm
               Kentsel  dönüşüm,  bir  kentsel  alanın,  eskime,  köhneme  veya  afet  riski
            sebebiyle  yenilenmesi  amacıyla  müdahale  edilmesi  (Ülger,  2010)  olarak
            tanımlanır  ve  çeşitli  nedenlerle  bozulmaya  uğrayan  bu  kentsel  mekânın
            ekonomik,  toplumsal,  fiziksel  ve  çevresel  koşullarını  kapsamlı  ve  bütünleşik
            yaklaşımlarla  iyileştirmeye  yönelik  uygulanan  strateji  ve  eylemlerin  bütünü
            olarak  tarif  edilebilir  (Başarır,  2010).  Yukarıda  sayılan  nedenlerden  dolayı
            ülkemizin  yapı  stokunun  büyük  bir  kısmının  özellikle  depremlere  karşı  risk
            taşıması  ve  hasar  görebilirliği  yüksek  olan  6-7  milyon  konutun  yenilenmesi
            gerçeği Kentsel Dönüşümü gündeme getirmiştir. 5
               2012  yılında  kentsel  dönüşüm  faaliyetlerine  ilişkin  çıkarılan  6306  sayılı
            Kanun   ile  Uygulama  Yönetmeliği  bu  sürecin  nasıl  yürütüleceğini  ayrıntılı
                  6
            4 12 Haziran 1908´de Tokat´ta yaşananan sel felaketinde  459 bina ya tamamen ya da kısmen harap
            olmuş, halktan 208, askerden 15 kişi olmak üzere 223 kişi boğulmuştur.
            5 1999 öncesi yapı stokunun hasar görebilirliğinin daha yüksek olduğu genel kabul görmektedir.
            Hasar görebilirliği yüksek olan 2000 yılı öncesi yapı stokunun yaklaşık % 80’ini teşkil etmektedir.
            2000 yılı bina sayımına göre 2000 yılı öncesi bina sayısı 7.838.675 (% 79,5), daire sayısı 16.235.830
            (% 56,3)’dir. Bu binaların 3.792.092’si (% 48,4) betonarme, 4.001.954’ü (% 51,1) ise yığma yapılardır.
            Yapıların % 46,2’si tek katlı, % 29,2’si iki katlı, % 10,6’sı üç katlı ve kalan % 14’ü ise dört ve daha
            yüksek katlıdır. Yine bu yapıların % 74,9’u konut amaçlı, % 12,1’i konut ve konut dışı karışık, % 6’sı
            ticari amaçlı kullanılırken % 7’si de diğer amaçlarla kullanılmaktadır.
            6 6306 Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ve 6306 Sayılı Kanunun Uy-
            gulama Yönetmeliği



            172  Çevre, Şehir ve İklim Dergisi
   182   183   184   185   186   187   188   189   190   191   192