Page 99 - Çevre, Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 1
P. 99
Aysun Aygün Oğur
1977). İtici faktörler turistlerin bireysel arzuları ve motivasyonları ile ilişkili iken
çekici faktörler turizm merkezlerinin sahip olduğu etkileyici nitelikleri ifade
etmektedir (Heitmann, 2011). İklim, turizm literatüründe hem itici hem de
çekici bir faktör olarak değerlendirilmektedir (Kozak, 2002; Uysal vd., 2008).
Örneğin; soğuk ve yağışlı iklim koşulları sunan alanlarda yaşayan kişiler turizm
faaliyetleri için daha güneşli ve ılıman iklimlere sahip destinasyonları tercih
etme eğilimi gösterebilirler. Bu durumda, yaşanan yerin iklim koşulları itici,
turizm destinasyonunun sahip olduğu konforlu iklim koşulları çekici bir faktör
olmaktadır (Kozak, 2002). Eugenio-Martin ve Campos-Soria (2010) tarafından
yapılan anket çalışmasında iç ve dış turizm çeşitleri ve turizm destinasyon
seçimlerinde turistlerin yaşadıkları bölgelerin iklimlerinin oldukça etkili olduğu
ortaya çıkmıştır. Aynı çalışma konfor seviyesi yüksek, ılıman ve dinlenme
turizmine elverişli bölgelerde turistlerin iç turizme yöneldiği, tam tersi
bölgelerde ise dış turizmi tercih ettiği sonucuna varmıştır.
Smith (1993) iklim ile turizm arasındaki ilişkinin “iklim bağımlı turizm (climate-
dependent tourism)” ve “iklim duyarlı turizm (climate sensitive tourism)”
şeklinde iki farklı biçimde geliştiğini söylemektedir. İklim bağımlı turizm genelde
cazip iklim koşulları ile bağdaştırılan, deniz-kum-güneş turizmi gibi turizm
çeşitlerini ve bu özelliği ile öne çıkan turizm destinasyonlarını tanımlamaktadır.
Akdeniz bölgesi iklim bağımlı turizm biçimi ile öne çıkmaktadır. İklim duyarlı
turizm ise belirli turizm faaliyetlerinin iklime bağlı olarak yapılıp yapılamama
durumudur. Gerçekleştirilebilmesi için belirli bir seviyede kar örtüsüne ihtiyaç
duyan kış ve kayak turizmi bu turizm tanımına örnek olarak gösterilebilir. İklime
duyarlı turizm destinasyonu olarak Alp Dağları öne çıkmaktadır. Turistler turizm
zamanı ve destinasyonunu optimal iklim koşullarını sağlayabilecek şekilde
seçme eğilimindedirler. Bu sebeple uygun iklim koşulları sunan mevsimlerde
seyahat etmeyi tercih ederler, bunu sağlayamıyorlarsa da belirledikleri
seyahat zamanında en uygun iklim koşullarını sunan destinasyonlara yönelirler
(Mieczkowski, 1985).
Bir destinasyonun iklim koşullarının o bölgedeki turizm talebi üzerindeki
etkileri bu kadar güçlü iken turizm literatürü uzun bir dönem iklim-turizm
ilişkisine gereken önemi vermemiş, iklim faktörünü sabit bir değer olarak
nitelendirmiştir. İklim değişikliğinin turizm üzerindeki etkileri diğer ekonomik
sektörler üzerindeki etkilerinin araştırılıp tartışılmaya başlanmasından çok
sonra dikkate alınmaya başlanmıştır. İklim değişikliğinin turizm üzerindeki
etkilerini Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) iklim değişikliği
senaryoları üzerinden küresel, ulusal ve yerel ölçeklerde ele alan çalışmalar
son yirmi yılda artış göstermiştir (Örn: Lise ve Tol, 2002; Becken, 2005;
Hamilton vd., 2005; Jones ve Scott, 2006a,b; Scott vd., 2006; Amelung vd.,
2007; Hamilton ve Tol, 2007; Dawson ve Scott, 2007; OECD, 2007; Scott
vd., 2007; Moreno ve Amelung, 2009; Ciscar et al, 2014; Grillakis vd., 2016;
84 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi