Page 101 - Çevre, Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 1
P. 101

Aysun Aygün Oğur



            turizm talebine yansıyacağını ortaya koyan ilk çalışmalardan biridir. İlerleyen
            yıllarda  özellikle  kış  sporları  odaklı  yapılan  turizm  seyahatlerinin  iklim
            değişikliğine karşı daha kırılgan olacağı tespit edilmiştir (Cocolas vd., 2016).
               Deniz seviyesi yükselmesi ve aşırı hava olayları özellikle kıyı yerleşimlerini
            sadece fiziksel olarak değil, orada yaşayan daimi nüfusu sosyoekonomik olarak
            da etkileyecektir (Jarratt ve Davies, 2020). Kıyı biyoçeşitliliği, kıyı ekosistemi
            ve  kıyılarda  bulunan  tarihi,  kültürel  ve  yapısal  değerlerin  hepsi  birer  turizm
            ögesidir  ve  destinasyon  imajını  oluşturan  önemli  unsurlardır.  Marzeion  ve
            Levermann (2014) tarafından yapılan çalışmaya göre 1 C’lik ısınma sonucunda
                                                           0
            dünyadaki 720 UNESCO Dünya Miras Alanının 47’si deniz seviyesi yükselmesi
            sonucu yok olma tehdidi altındayken bu ısınma 2 C’ye çıktığında 110 ve 3 C’ye
                                                       0
                                                                            0
            çıktığında 136 alan yok olma riskiyle karşı karşıya kalacaktır.
               Yapılan literatür çalışmasında turistlerin iklim değişikliği karşısında tercihlerini
            nasıl  değiştireceklerini  öngörmenin  zor  olduğu  ancak  buna  karşın  gelecek
            iklim koşullarının modellenerek muhtemel iklim etkilerinin öngörülebileceği
            ortaya çıkmaktadır (Amelung vd., 2007). Gelecekte oluşması beklenen iklim
            koşullarının  turizm  aktivitelerine  uygunluğu  turizm  talebini  yönlendirecek
            faktörlerden biri olarak önemli bir araştırma konusudur.

               İklim Değişikliğinin Türkiye Üzerindeki Etkileri

               IPCC (2021) tarafından hazırlanan rapora göre küresel sıcaklıkların 2 C’ye
                                                                            0
            çıkması durumunda 21. yüzyıl ortalarında yüksek olasılıkla (high confidence)
            Akdeniz  bölgesinde  sıcaklık  artışına  dayalı  kuraklık,  yağışların  azalması,
            yangınlar, deniz seviyesinin yükselmesi, kar kalınlığının azalması gibi iklimsel
            etkiler  gözlemlenecektir.  Türkiye  için  yapılan  2100  yılı  iklim  değişikliği
            projeksiyonlarına göre ortalama sıcaklıklarda 2-4 C artış (Türkeş, 2001; Önol
                                                        0
            vd.,  2009;  Şen,  2013),  yaz  sıcaklıklarında  3-6 C  artış  (Demircan  vd.,  2014;
                                                     0
            Demir vd., 2008; Önol vd., 2009), yıllık yağış düzeyinde %20 azalış (Demircan
            vd.,  2014),  sıcak  dalgalarının,  aşırı  hava  olaylarının,  kurak  yaz  mevsimlerinin
            şiddet  ve  sıklığında  artış  beklenmektedir  (Türkeş,  1994).  Türkiye’de  iklim
            değişikliğinin etkileri ortalama sıcaklıkların artması, yağış rejiminin değişmesi,
            su  kaynaklarının  azalması,  orman  yangınlarında  artış,  kuraklık  ve  çölleşme
            riskinin  artması  şeklinde  zaten  günümüzde  gözlemlenebilirken  gelecek
            senaryoları bu olumsuz etkilerin artarak süreceğini öngörmektedir.
               Türkiye  ile  ilgili  birçok  iklim  değişikliği  senaryosu  ve  projeksiyonu
            bulunmaktadır. Bu çalışmalardan biri olan ve Meteoroloji Genel Müdürlüğü
            ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü tarafından
            yürütülen çalışma, IPCC “SRES A2” senaryosuna göre 2071-2100 yılları için
            öngörülerde bulunmaktadır. Bu çalışmaya göre sıcaklıklarda 2-3 C artış, Ege
                                                                     o


            86  Çevre, Şehir ve İklim Dergisi
   96   97   98   99   100   101   102   103   104   105   106