Page 43 - Çevre ve Şehir Dergisi - Sayı 14
P. 43






Asl mesele, insanlar Çubuk’tan Sakarya’ya döküldüğü yere Kentsel dönüşüm kanunuyla ilgili bir başka
kadar Ankara Çayı’nı bir bütün olarak önemli konuya temas etmek istiyorum:
ayr kimlikler içinde kentin içine tekrar kazandırmak gerekiyor. Kanun, ihtiyaç durumunda mera ve değerli
tarım alanlarına da konut yapılabileceği
bile bir bütün halinde Bunu nasıl başaracağız? yönünde. Uygulamada mera ve tarım
tutabilmek, Hülagü Kaplan: Bunu kentliler olarak yerel alanlarının hassasiyetle korumamız
gerekiyor. Nüfus artıyor, artacak da.
yönetimlerimizle beraber başaracağız.
barndrabilmek, farkl Belki yerel yönetim üniversiteleri, Tarıma, hayvansal gıdaya ihtiyacımız var.
Bu nedenle de meraların azalmaması
STK’ları toplayacak, hep birlikte Ankara
renk ve sesleri bir arada Çayı sorunu üzerine eğileceğiz. Ankara gerekiyor.
Çayı çevresini ihya edeceğiz. Gerekirse
Öte yandan büyükşehir alanına dâhil
yaatabilmek deil midir? çevresindeki binaların uyumsuzlarını edilmiş olan köylerin, kırsalın üretim
oradan alıp, hak sahiplerine daha iyi yerler biçimine müdahale edilmemesi hatta bu
Kimlik, çok renkliliktir. gösterip, orayı Ankaralının gezebileceği, konuda geliştirici teşviklerin verilmesi
doğrusal parklar, yaya yolu, bisiklet taraftarıyım. Doğal beslenmenin yolu
Renkler, tabiatn yolu, piknik, spor ve gezi alanlarıyla, doğal tarım alanlarından, meralardan
kendisidir. Tabiatn kent merkezi işlevleri ile birleştireceğiz. geçiyor ise, organik ürün giderek para
ediyor ise, o zaman bizim bu alanlarımızın
Gençlik Parkı’nı yüz kere çoğaltacağız,
ötesine geçmeye kentle bütünleştireceğiz bu çayın hesabını, kıymetini bilerek hareket
etmemiz gerekiyor. Büyükşehirlerin ve
kenarında. Ne diyorum, pis su toplayıcısı
lütfen kimse yerine yüz Gençlik Parkı için Ankara yeni büyükşehir ilan edilmiş olanların
sadece şehirlerine değil, kendilerine
Çayı çevresi sağlıklaştırma projesi. Şimdi
kalkmasn. konuya yatkın bir lisansüstü öğrencim görev ve yetkileri verilmiş kırsal alandaki
nüfusun üretim tarzını geliştirici, onların
çalışmaya başladı. Bundan üç yıl önce toprağa bağlılığını sağlamlaştırıcı,
de bir öğrencim çalışmıştı Ankara Çayı onların karınlarını doyurduğu gibi kentte
sorununu. Ankara Çayı ile ilgili çalışmaları
bir şeyi, örneğin reflektiv malzemeyi ve gelişmeleri yakından takip ediyorum. yaşayanların da karınlarını doyurmalarını
giydirmeye dönüştü. sağlayıcı önlemleri almaları gerekiyor.
Ankara Üniversitesi Peyzaj Mimarlığında
Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin kentsel da çalışıldığını biliyorum. Ben Ankara Bu konuda öneriniz nedir hocam?
dönüşümde esin kaynağı olmasını doğa ile bütünleşme kimliğinin omurgasını Hülagü Kaplan: Bence dönüşümde risk
postmodern yaklaşımın bir sonucu önce Ankara Çayı’nda görüyorum; İkinci gruplamasına tarım ve mera alanları da
olduğunu mu söylüyorsunuz? olarak, yapılı çevre anlamında da, Atatürk dâhil edilmelidir. Birisi deprem riskiyse,
Hülagü Kaplan: Bugün Türkiye Bulvarı’nda. öteki gıda riski, sağlıklı beslenememe
riskidir. Bugün Sağlık Bakanlığımızdan
postmodernizm adına tarihe dönüp illaki Sözünü ettiğiniz sorunların aşılmasında Tarım Bakanlığımıza kadar pek çok
de illaki eski tarihi görüntüyü getirme 6.5 milyon binanın elden geçirileceği bakanlığımız sağlıklı beslenme üzerine
gayretine girmemelidir, diyorum. Çünkü kentsel dönüşüm projesi bir fırsat olabilir yayınlar yapıyorlar. Dolayısıyla tarım
ben, Selçukî cephe giydirmelerinin ardında mi? Eğer bir fırsat ise ne yapılabilir? topraklarını, meraları sonuna kadar
postmodernist kavrayış ve anlayışın koruyan bir yönetmelik çıkarılması lazım.
izlerini görüyorum. Biz insanımıza ve Hülagü Kaplan: Afet Riski Altındaki Deprem riski az diye gidip mera alanına,
kentlerimize, mekân ve yaşam kalitesini Binaların Dönüştürülmesi Kanunu elbette tarım alanına aykırı bina yapılmasına izin
getirmek durumundayız. Önce insan, ki bir fırsat. Ancak bana göre kentsel verilmemeli.
demeliyiz. Ulaşımda önce insan, iskânda dönüşümden önce bir planlama temel
önce insan, kentsel mekanda önce insan… yasası olarak, imar yasasının çıkartılması Bence Karadeniz yaylalarından Toros
Önce insan, diyebilmek için de insanı gerekirdi. Çünkü kentsel dönüşüm yaylalarına kadar, İç Anadolu’dan Doğu
iyi bilmemiz gerekmektedir. İşte onun planlama ve imarın bir parçasıdır. Esas Anadolu vadilerine kadar verimli toprakları
ve otlakları koruyan şehirleşmeyi mutlaka
için kent “herkes için erişilebilir olmalı, olan planlama yönlendiriciliğinde imarın ve mutlaka öngörmeliyiz. Kentsel
kullanılabilir olmalı” diyorum. Önce kendisidir. İmar hareketi planlamasız dönüşümü doğayla, kendi zengin toprak
insan derken soyut bir ortamdan söz olmaz. Bizim rafta bekleyen bir planlama ve tarım üretimiyle bağdaşık ve barışık
etmiyorum. Kentlerimiz soyut değil ki, bu ve imar yasamız var mı? Var. İmarın bir şekilde gerçekleştirmeliyiz. Meraları,
ortamda doğal çevre ögeleri ile uyuşan bir ana kanuna ihtiyacı var. Kentsel tarım topraklarını yok edici müdahalelerle
kimlik yönlendirici olmalı.
dönüşümün planlamayla ve kentsel bindimiz dalı keseriz, kendimize, gelecek
Bu bağlamda, Ankara’nın ideal kimliğine tasarımla ilgili temel konuları bu kanunda kuşaklara sağlıksız ortam hazırlarız,
ulaşılabilmesi için neler yapılması ortaya konulmalıdır. Onun hemen altında demek istiyorum. Türkiye Büyük Millet
gerekiyor sizce? dönüşüm yasası elde edilmiş olsaydı, Meclisimiz bu konuyu gündemine ivedi
alırsa, çevre duyarlı, ekolojik ortamı
Hülagü Kaplan: Ankara’nın kimliğini inanınız dönüşümün çok daha sağlam bir koruyan bir kentleşmeye, de kapıyı açmış
kendine layık elde edebilmek için, bünyesi olurdu. olacaktır.


ŞUBAT 2013 | ÇEVRE ve ŞEHİR | 41
   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48