Page 41 - Çevre ve Şehir Dergisi - Sayı 14
P. 41

















ngilizce new towns. Yani,

yeni kent tipi, ki bunlar
artk ekolojik kentler

olmal. Artk kentlerimizin

kimliini belirlerken,
yeryüzünün snrlarn

bilerek hareket etmeli,

kentlerin gelimesinin
doayla bütünleik

olmasn gözetmeliyiz.

çalışanlarımız korkmasın. Çünkü obez Hülagü Kaplan: Aslında ben bu soruyu içinde düşünülmelidir. Yani ortopedik
insanın ayaklarına, vücuduna, hal ve daha geniş cevaplamak isterim. Çünkü engellilerimiz, görme engellilerimiz, işitme
hareketine nasıl ağır bir baskı oluyorsa, bu benim ciddi önemsediğim bir konu. engellilerimiz ve zihinsel engellilerimizi
şehirlerimizin obezitesi de burada yaşayan Biz kenti sadece standart iş görebilen gözeterek… Öncelikle bunlardan görme,
herkesin ve her aktivitenin üzerine baskı veya engelliler için değil, ayrıma neden işitme ve ortopedik engellilerimiz kent
oluşturmaktadır. Böyle bir düzenlemeden olmayacak şekilde herkes için eşdeğer mekânında kendi başlarına, refakatsiz
sonra şehrin obezitesi ortadan kalkacak, düşünmeliyiz. Kent ortamı herkes için hareket edebilme özgürlüğüne sahip
bünyesi ve dolayısıyla şehirde yaşayanlar erişilebilir ve kullanılabilir olmalıdır. olabilmelidirler. “Efendim biz onlar
da rahat bir nefes alacaktır. Dolayısıyla şu yanılgıdan insanlarımızı için bina yaptık, binaya gelip zile
uzaklaştırmamız gerekiyor: Engellileri bastıklarında birini göndereceğiz, onu
Tekrar şehir kimliği bahsine dönersek… gözetmeliyiz, çünkü herkes bir gün engelli binada gezdireceğiz” olmaz. Çünkü
Hülagü Kaplan: Kimlik konusu sadece olabilir. Bence doğru bir düşünce değil. insan kendine güvenmeli önce. İnsan
bir tarihî çevre konusu değil, artık Hatta esas sakat düşünce budur. attığı her adımda hep yere bakıyorsa
ekolojik çevreyle barışık, bütünleşik bir Neden? tepetaklak düşebilir. Bir görme engelli,
kentsel ortam oluşturma konusudur. adımını atarken zeminden ve karşısına
Bu konuda biliyorsunuz yanılmıyorsam Hülagü Kaplan: Çünkü “ben de engelli çıkabilecek şeyden ayak tabanı veya
iki yıl kadar önce TSE’nin “eko-köyler” olabilirim” diye engelli olana yardım bastonuyla emin olabilmelidir. Ortopedik
diye bir standard hazırlığı vardı. Onu etmek, sadece “benim de başıma gelebilir, engelliyse tekerlekli sandalyeyle,
“eko-kentler”e doğru geliştirmeliyiz. aman ben de önlemimi kendim için de koltuk değnekleriyle rahatça hareket
Eko-kentler standardını hazırlamalıyız. alayım” düşüncesi, bence kendimize edebileceğini, herhangi bir kişi iç organ
İmar yasamızı da eko-kentleşmeye uygun yontmak ve yongayı da bir yerlere yetersizliği veya astımı varsa belirli bir
şekilde hazırlayıp çıkartmalıyız. süpürmek demektir. yerde dinlenebileceğini düşünebiliyorsa;
bu ona hizmet olarak verilebiliyorsa, o
Hocam bir başka önemli sorun, Ayrımcılığa gitmeden ve kendimize de insanımızın hem özgüveni hem de kente
dezavantajlı grupların kente yontmadan bunu nasıl başaracağız? güveni tazelenmiş olur. O insan kentte bir
entegrasyonu olarak karşımıza çıkıyor. Hülagü Kaplan: Kentin herkes için kentli olarak çok daha iyi işler başarabilir.
Yıllarca Özürlüler İdaresi’nde hizmet erişebilir olması hepimizi mutlu kılar.
veren biri olarak, engellilerin kente Birincisi, kentin tüm mekânları herkes Daha başka neler yapmalıyız, kentin
entegrasyonu ve onlara hitap eden için erişilebilir olmalıdır. Tabi ki bu herkes için erişilebilir olması için?
kent dokusunun nasıl olması gerektiği erişilebilirlik tüm engel grubumuzu Hülagü Kaplan: Kentlerde ulaşım ve
konusundaki görüşlerinizi alabilir miyiz? mutlaka gözeten bir özümseme dolaşımda en az enerji gerektiren


ŞUBAT 2013 | ÇEVRE ve ŞEHİR | 39
   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45   46