Page 44 - CIS_1
P. 44
İHTİYAÇLAR DÜNYASINDA yaşı- caizse eğer çevre ile şehir; erkek ile
yoruz. Bu ihtiyacını duyduğumuz ŞEHİR BİR VAKIA kadının izdivacı gibi bir birliktelik sahi-
şeyler genellikle diyalektik bir süreç bidirler. Birbirlerinden farklıdırlar ama
içinde bize kendilerini göstermek zo- OLARAK, ÇEVREYİ birbirlerine muhtaçtırlar.
rundadır. Bahsi geçen diyalektik süre- BAŞKALAŞMAYA DOĞRU
ce ilişkin olan yapı ise; kendi bütünsel- Şehir olmasa çevrenin ne olduğunu al-
liğinde (en azından elemanter düzeyde) GÖTÜREN EN ÖNEMLİ gılamakta zorlanırız; çünkü bir şeyi ad-
birbirini karşıdan veya çapraz bir geo- UNSURDUR. İŞTE TAM landırmak için bir başka şeye duyulan
metriden görmek zorundadır. Bu kar- ihtiyaç, burada da bizi oldukça ilgilen-
şıtlık pozisyonu, en yumuşak anlatımla DA BU İLİŞKİ, ÇEVREYİ dirir. İnsana insan adını veren etrafın-
birbirini tamamlayan unsurların yan ŞEHİRLE BİRLİKTE da diğer varlıkların olmasıdır. Büyük
yana getirilmesi olarak da okunabilir. küçüğün yanında büyüktür, yoksa bü-
DEĞERLENDİRMEYE yüğün büyük olduğunu, elde bir küçük
Evet, maddenin manaya, bedenin ruha, bulundurmadan kavrayamayız. İnsanın
etin kemiğe muhtaçlığı gibi şehrin de NEDEN OLAN kavrayışı ve algı dünyası böyle şekillen-
çevreye mutlak ihtiyacı bulunmakta- UNSURLARIN BAŞINDA miştir, başka bir yol ve yöntemin olabil-
dır. Çevrenin bizim için en olumlu ve en mesi bugünkü verilerin ışığında müm-
güzel yüzü, onu yaratıldığı kodlara ve GELİR. TABİR CAİZSE kün görünmemektedir.
forma tekrar geri döndürmekle sağla- EĞER ÇEVRE İLE
nabilir. Yani en iyi çevre, kendisine en Çevreyi açığa çıkaran unsurun şe-
az müdahalede bulunulmuş, en az de- ŞEHİR; ERKEK İLE hir olduğu ortadadır. Yaşadığımız bu
formasyona uğramış bir çevredir. Çev- KADININ İZDİVACI modern çağda; eğer şehirlerimizdeki
re süreç içinde, insanın onu kavraması beton yığınları, bu kadar insana ya-
ve ona kendisini katmasıyla birlikte ilk GİBİ BİR BİRLİKTELİK bancı ve onu ezen bir yapıda olmasay-
halinden uzaklaşır. İdeal Tipleştirme SAHİBİDİRLER. dı, insanlar şehrin içinde en azından
gereği, çevrenin hiç dokunulmamış, hiç ortaçağ şehirleri kadar nefes almayı
el değmemiş hali düşünüldüğünde; bu BİRBİRLERİNDEN becerebilselerdi, sabahları uyandıkla-
durum onun bir kısır döngü dahilinde FARKLIDIRLAR rında gözlerini doğru dürüst bir güne
hareket etmesi demek olur ve halihazır açabilselerdi, başka bir açıdan bakıl-
durumda ne kendine ve ne de başka bir AMA BİRBİRLERİNE dığındaysa; apartmanlar eğer bir ağaç
varlığa yararlı olamaz. kadar estetik ve insana yakın görüne-
MUHTAÇTIRLAR. bilseydi, yeşili balkonlarımızın haricin-
Çevrenin diğer varlıklara yararlı olabil- de, saksılarımızda ulaşabildiğimiz bir
mesi için kendinden başka varlıklarla imkan değil de, bizi sarıp sarmalayan
asgari derecede de olsa ilişkiye girme- bir unsur olarak görebilseydik, şehir-
si gerekmektedir. Varlık tanım gereği;
var kılındığı yerde, diğer varlıklarla
aynı alanı paylaşması ve bir yer sahibi
olması gerektiğinden, onu önceleyen
mevcuttaki varlığı, kavramsal ve ha-
cimsel olarak ötelemek zorunluluğun-
dadır. Bu durumda kabul edilmelidir
ki her müdahalede çevre biraz daha
kendi olmaklığının ötesine taşınır ve
başkalaşır.
Şehir bir vakıa olarak, çevreyi başka-
laşmaya doğru götüren en önemli un-
surdur. İşte tam da bu ilişki, çevreyi
şehirle birlikte değerlendirmeye neden
olan unsurların başında gelir. Tabir
42 ÇEVRE, NSAN ve EHR | Ekim 2017 | Say 16