Page 42 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 4
P. 42
İstanbul’da Kentsel Dönüşüm Algısı ve Beklentileri
tekrar yükselmiş olduğu görülmektedir. 1999 Kocaeli depreminin ardından
gündemde sıklıkla bahsi geçen yapısal güçlendirme ve kentsel dönüşüm
arasında tercihler incelendiğinde, 2013 yılı çalışmasında konuya ilişkin
kararsızlığını belirtenlerin oranının yüksek olduğu görülmektedir. Bir sonraki
dönemde ortalamada yaklaşık %3’lük bir farkla dönüşüm projelerinin lehinde
bir durum söz konusudur. Silivri depreminin ardından ise mekana bağlı
farklılaşma gözlemlenmektedir. Merkezde kentsel dönüşümü tercih edenlerin
oranı %45 düzeyindeyken, çepere doğru bu oran yapısal güçlendirme tercihi
yönünde %50’yi aşmaktadır.
Kentsel dönüşüm projelerinin güvenli konut imkanı sağlama garantisinin
yanında emsal artışlarıyla hem inşaat maliyetlerinin getirdiği yükü ev sahiplerinin
üzerinden alması hem de alan ya da birim anlamında kazanım potansiyeli
olması nedeniyle görüşme yapılan kişilerin beklentileri de artmaktadır. Kentsel
dönüşüm projesinde konutlarının aynısına sahip olma durumunu kabul etme
oranı her anket dönemi için %40’ın üzerinde bir seyir göstermektedir (Şekil 3).
2013 anketinde 4. Ringde yaşayanların katılımları diğer üç bölgeye kıyasla daha
yüksektir. Bu farklılaşmanın dışında, 2013 ve 2019 görüşmelerindeki bulgular
benzer düzeydeyken, 1. Ringdeki değerler ortalamanın birkaç puan altında
kalmaktadır. Silivri depreminin ardından yapılmış olan ankette ise, ortalamanın
%50’nin üzerine çıkmasıyla birlikte, deprem öncesinde diğer bölgelerden
düşük seyreden 1. Ringin bu önermeyi kabul etme oranındaki yükseliş göze
çarpmaktadır. Dönüşüm sonrası konutlardaki %50 üzerindeki kazanıma
ilişkin önermede kabul eğiliminin %50’nin üzerine çıktığı görülmektedir. Bir
önceki soruyla paralellik gösteren bölgesel dağılımda farklılaşma alanları 4.
Ringdeki katılım durumunun diğer bölgelere göre daha yüksek olması ve
Silivri depreminin ardından 1. Ringdeki kayda değer artış olarak özetlenebilir.
Benzer şekilde, dönüşüm sonrası en az iki misli kazanım önermesinde de bu
farklılaşma dikkat çekmektedir. Bu grupta yer alan son soruda katılımcıların
dönüşüm sonrasında yüksek katlı yapılarda oturma isteği değerlendirilmiştir.
2013 yılındaki anket sonuçları bölgelere göre farklılaşsa da ortalama anlamında
katılanlar, katılmayan ve kararsızlar arasında benzer oranlar görülmüştür. 1 ve
4. Ringlerdeki kararsızların fazlalığının birbirinden farklı iki sebebi olabilir. 1.
Ringin en yoğun yapılaşmanın olduğu bölgeleri bünyesinde barındırması
sebebiyle, kullanıcılar mevcut kentsel doku üzerinden yüksek emsallere
çıkılması konusunda kararsız kalmış olabilirler. 4. Ringde ise düşük yoğunluklu
bir dokuda yaşamaya alışmış olan bireyler benzer bir kararsızlık sergilemiş
olabilir. 2019 yılı anketi, kararsızların oranının azalırken, yüksek katlı binalarda
oturma önermesinin daha güçlü bir şekilde uygun görülmemiş olduğuna dair
sonuçlar sunmaktadır. Silivri depreminin ardından yüksek yapılarda oturmayı
istememe durumu %50’lerin üzerine çıkmıştır.
Yıl 2 / Sayı 4 / Temmuz 2023 27