Page 344 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 4
P. 344
Türkiye’de Kentlerin İklim Dirençliliğini Arttırmak İçin Kentsel Özelliklerin
Parametre Haline Getirilmesine Yönelik Öneriler
Kent iklimlerine küresel iklim değişikliğinin etkileri; genel küresel
sirkülasyondaki değişiklikten ve ısınmadan mekânsal ve dönemsel olarak
etkilenme nedeniyle kentlerin de bu etkilere maruz kalarak farklı iklimsel ve
meteorolojik özellikler göstermesi söz konusudur. Sıcak hava dalgaları, yağış
rejimlerinde ortaya çıkan farklılaşma gibi etkiler kentsel meteorolojik ve
klimatolojik durumları da etkilemektedir.
Yerel hava şartlarının etkisi; diğer faktörlere de bağlı olarak kentlerin
kurulduğu bölgede hakim rüzgar yönü ve şiddeti, güneşlenme süresi ve şiddeti,
kapalı (bulutlu) – açık gün sayısı gibi doğrudan kentsel ısı dengesini bozabilecek
özellikler yerel hava şartlarına bağlı olarak değişebilmektedir. Yerel meteorolojik
koşullar kentsel yüzeylerde ısı değişim süreçlerini ve güneş radyasyonunun
alınması ve gönderilmesi dengesini etkilemektedir (WMO 2023).
Kent formunun etkisi; kent morfolojisini ve formunu tanımlayan fiziksel öğeler
arasında bina ve cadde özellikleri, açık alanlar, parseller ve yapısal yoğunluk gibi
özellikler yer almaktadır. Bu kapsamda kent iklimleri üzerinde etkili olan fiziksel
öğeler; sokak örüntüleri, bina formları ve ölçekleri, yerleşim dokuları, açık ve
yeşil alan sistemleri gibi morfolojik analizin ana elemanlarıdır. Bu elemanlar aynı
zamanda sosyoekonomik ve kültürel yapıdan da etkilenmektedir (Sınmaz ve
Özdemir 2016). Kullanılan yapı malzemeleri (asfalt, bina kaplamaları vb.), kent
geometrisi (3 boyutlu yapıların / binaların yerleşimi – yer seçimi, kent kanyonu),
kentsel fonksiyonlar (sanayi, konut vb.) kentsel ortamda albedo ve ısı tutma
kapasiteleri nedeniyle ısı dengesine etki eden faktörlerdir. Kentler ayrıca yapılı
yüzeyleri nedeniyle güneş ışınlarının çarparak emileceği ya da yansıtılacağı
yüzeylere kırsaldan daha fazla büyüklükte sahiptirler (Stewart ve Oke, 2012).
Kentlerde dikey yükselen yapı yüzeyleri fazladan yüzeyler oluşturmakta ve
bu da kısa dalga güneş radyasyonuna daha fazla maruz kalınmasına neden
olmaktadır. Yüksek binalar arasından gökyüzünün dikine görüş sahası (Sky View
Factor) kentlerde oldukça düşüktür (Zeng et al 2018). Bu durum yansıyan uzun
dalga radyasyonun kaybını önlemekte ve fazladan ısınmaya neden olmaktadır.
Yine yüksek binaların oluşturduğu kanyon geometrisi (Oke, 1981) nedeniyle
kentlerde hava hareketleri yavaşlamakta ve türbülansla / adveksiyonla ısı
taşınımı azalmaktadır. Kentsel yüzeylerin pürüzlülüğü (yüksek binaların varlığı)
yatay (advektif) hava hareketlerini sınırlandırırken dışarıdan gelen kuvvetli
rüzgarları kırıcı etkiye sahiptir. Dolayısıyla, kentler rüzgarsız bir havaya sahiptir.
Kent formundan ortaya çıkan iklim elemanlarını etkileyen unsurları üç grupta
toplamak gerekirse bunlar kentsel yapılar ve yüzeyleri (urban fabric; gün boyu
daha yüksek oranda ısı depolar ve geceleri bu ısıyı salarlar), kentsel yüzey
geometrisi (urban surface geometry; karmaşık 3 boyutlu formları ile gökyüzü
görüş faktörünü azaltır ve bina ve cadde cepheleri nedeniyle yerden ısı kaybını
azaltır) ve kentsel geçirimsiz yüzeyler (urban imperviousness; buharlaşması
Yıl 2 / Sayı 4 / Temmuz 2023 329