Page 343 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 4
P. 343
Süleyman Toy - Zeynep Eren
(UNDP 2009; UNDP 2014). Fiziksel ve sosyoekonomik bakımdan her geçen
gün büyüyen kentler bugün dünya nüfusunun yarısından fazlasını barındırırken
2050 yılında bu oranın %70’lere ulaşacağı öngörülmektedir (UN DESA 2018).
Kentsel alanlarda insan faaliyetleri sonucu üretilen sera gazı ve partikül madde
(aerosol) emisyonunun ve kentleşmenin neden olduğu fiziksel farklılaşmanın
kent ısı dengesini bozması kent iklimlerini yakın çevresindeki doğal (kırsal)
alanlarda hüküm süren iklim özelliklerinden farklılaştıran iki ana neden olarak
görülmektedir (Oke 1973, Landsberg 1981; Arnfield 2003). Kırsal alanlara göre
kent iklimlerinde ortaya çıkan mikro, yerel ve orta ölçekli farklılaşmalar (WMO
2023) kentsel ortamın ısı ve su buharı (nem) dengesinin değişmesiyle başlayıp
bölgesel ve küresel iklim özelliklerine de etki edebilmektedir (Arnfield 2003).
Mekânsal – fiziksel, sosyal ve ekonomik değişkenlere bağlı olarak şiddeti ve
oluşum sıklığı artan bu farklılaşmalar geçtiğimiz yüzyılın başından itibaren fark
edilmiş ve kentsel alanlar eş sıcaklık (izoterm) haritalarında geniş ve soğuk
bir bölge içinde kalan sıcaklık adaları görünümünde oluğu için bu duruma
“kentsel (şehir) ısı adaları” denilmiştir (Oke et al. 2017; WMO 2023).
Kentsel iklim özelliklerinin çevrelerine göre farklılık göstermesi makro
düzeyde Şekil 2’de özeti verilen faktörler nedeniyle gerçekleşmektedir (Peng
et al. 2019; Wai et al. 2022; Thanvisitthpon 2023). Bu nedenle kent ortamında
hava çevresindeki doğal alanlara göre daha sıcak, daha rüzgarsız (boğucu),
daha kuru (nemsiz) ve daha kirlidir (gaz ve partikül madde bakımından). Bu
nedenle insan yaşamının olumsuz etkilenmesine neden olmaktadır (Arifwidodo
ve Chandrasiri 2020, Milesi and Churkina 2020).
Şekil 2. Kent iklimi özelliklerini değişime zorlayan etkilerin sınıflandırılması (Wai et al. 2022)
328 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi