Page 199 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 4
P. 199
İrşade Aydoğdu Gürbüz - Banu Aslan
Hasar tespit çalışmaları, 7269 sayılı Kanunun çıktığı tarihten itibaren 1990’lı
yılların başına kadar mühendislik hizmeti gören ve görmeyen her iki yapıda
da kullanılan ve teknik bilgi dışında sadece kat sayısı, yapı tipi, yapı sahibi vs.
bilgileri içeren basit formlar aracılığıyla yapılmaktaydı. Hasar tespit işlerinde
kullanılacak kriterleri belirlemek ve hasar tespit formları geliştirmek amacıyla
Afet İşleri Genel Müdürlüğü (AİGM) ile Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ)
1990 yılında ortak bir çalışma yapmıştır. Bu çalışma sonucunda düzenlenen
raporda, kırsal kesimdeki yapılar için hasar tespit kriterleri ve hasar tespit
işlerinde kullanılacak formlar belirlenmiştir. Süreç içerisinde Bayındırlık ve
İskân Bakanlığı’na bağlı Afet İşleri Genel Müdürlüğü kapatılarak, 2009 yılında
çıkarılan 5902 sayılı yasa ile Başbakanlık’a bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi
Başkanlığı kurulmuştur (5902 Sayılı Kanun, 2009). 2011 yılında yaşanan Van
Depremi sonrası hasar tespit çalışmaları AFAD tarafından yapılmıştır. 3 Ocak
2014 tarihinde yayınlanan Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) ile AFAD’ın
‘‘Afet bölgesinde, alt yapı (su, kanalizasyon, arıtma vb.) ve yapı stokunda
meydana gelen yaklaşık ön hasar boyutunu ivedilikle belirlemek ve hasar
tespit hizmetlerini yapmaya yönelik koordinasyon’’ sorumluluğu Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı’na devredilmiş ve Bakanlık içerisinde bu görev Yapı İşleri
Genel Müdürlüğüne (YİGM) verilmiştir (TAMP Türkiye Afet Müdahale Planı,
2014). YİGM tarafından geçmişten günümüze yaşanmış olan depremler,
uygulamalar, personel eğitim durumu, teknik yeterlilik ve teknoloji düzeyi
gözden geçirilmiş olup, hasar tespitini daha hızlı, daha sağlıklı hale getirmek,
toplanan verilerin doğrulunun kontrol edilebilmesi, hukuki yönden itiraza
mahal vermeyecek, vatandaş hak ve hukukunu da koruyacak şekilde hasar
tespitinin doğru yapılmasını sağlamak adına 2016 yılından itibaren hasar tespit
çalışmaları manuel olmaktan çıkarılmıştır.
HASAR TESPİT ESASLARI VE YAZILIM
Bu bölümde, 6 Şubat 2023 tarihli Kahramanmaraş depremleri öncesi ve
sonrası yapılan hasar tespit çalışmaları ele alınarak, bu çalışmaların önemi
vurgulanmıştır.
Hasar tespiti binanın dışından ve içinden olmak üzere iki aşamalı teknik
incelemeyi gerektirmektedir. Binada belirgin bir göçme (kısmen veya tümden),
belirgin kalıcı kat ötelemesi veya rijit dönme varsa hasar düzeyine yalnızca
dışarıdan teknik inceleme sonucu karar verilmeli, böylece tespit personelinin can
güvenliği sağlanmalıdır. Saha güvenliği için hasar tespitine başlamadan önce
yapıların dıştan gözlemsel olarak incelenmesi gerekir. (Elyiğit & Ekinci, 2023).
184 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi