Page 18 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 4
P. 18
Ülke Planlamada Kentsel Dönüşümün Yeri:
Türkiye Mekânsal Strateji Planı Örneği
parçacıl müdahalelerle ve fiziksel çevre koşullarını iyileştiren bir noktada
kalmıştır (Ataöv ve Osmay, 2007; Aydınlı ve Turan, 2012; Daşkıran ve Ak, 2015;
Genc, 2008). Türkiye’deki kentsel dönüşüm süreci ve kentsel dönüşümün
planlama pratiği içerisindeki rolü incelendiğinde bu sürecin yasal dayanaklar
ile oldukça ilişkili olduğu gözlemlenmektedir (Sadioğle ve Ergönül, 2020)
. Bu bağlamda kentsel dönüşüme yönelik ilk yasal düzenleme 2004 tarih ve
5104 sayılı Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi Kanunu’dur (Resmi
Gazete, 12.03.2004, Sayı: 25400). Temel amacı Ankara’nın Protokol Yolu olarak
bilinen güzergâh bağlamında kuzey girişinin mekânsal kalitesini artırmak ve
daha iyi bir kentsel yaşam sunmayı hedeflemek olan bu kanun, üst ölçekli fiziki
planlar ile alt ölçekli uygulama planları arasındaki süreci tanımlamıştır. Takip
eden süreçte 2005 yılında, 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz
Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun
kapsamında getirilen “yenileme alanı” tanımı ile yenileme ve koruma odaklı
bir çerçeve ortaya koymuştur. Bu kanun ile sit alanları ve koruma alanları
gibi tarihi ve kültürel değere sahip alanlarda yapılacak müdahaleler için
yerel yönetimlere yetki verilmiş ve bu alanların nitelikli biçimde yenilenmesi
noktasında kentsel dönüşüm önemli bir araç olarak tanımlanmıştır. Aynı
sene içerisinde 2005 tarih ve 5393 sayılı Belediye Kanunu içerisinde kentsel
dönüşüm–gelişim alanı kavramı getirilerek, kentsel dönüşüme dair yetki ve
sorumluluklar kapsamında kararlar alınmış olsa da yakın dönemde kentsel
dönüşüm bağlamında en dikkat çekici süreç 2012 tarih ve 6306 sayılı Afet Riski
Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile yaşanmıştır. Bu kanun
ile başta riskli alan, rezerv alan ve riskli yapı gibi kentsel dönüşüm pratiğine
doğrudan giren yeni tanımlar getirilmekle birlikte buradaki ana odak kentsel
dönüşümün etki alanının afet riskli alanlar ile sınırlandırılmış olmasıdır. Sürece
dahil olan aktörlerin – Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ve Emlak Konut GYO,
T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, belediyeler, büyükşehir
belediyeleri, il özel idareleri - yetki ve sorumlulukları da düşünüldüğünde
bu kanunun kentsel dönüşümün farklı ölçeklerdeki planlama pratiğinde yer
alması bağlamında önemli bir dönüm noktası olduğu ifade edilebilir.
Bu noktada hem güncel planlama yazınında hem de planlama pratiğinde
farklı bağlamlarda kendisine yer bulan kentsel dönüşümün ülkemizdeki
planlama süreçleri içerisinde tanımlı bir çerçeveye oturtulması gerekliliği
önemli bir çalışma ve geliştirme noktası olarak dikkat çekmektedir. Türkiye
Mekânsal Strateji Planı (Türkiye MSP) bu kapsamda farklı hedef, strateji ve
eylemler ile gerekli olan operasyonel yaklaşımı ortaya koyarak; Türk planlama
sistemi plan hiyerarşisi kapsamında alt ölçekli planlarda da alınacak kararların
altlığını da tanımlaması açısından önemli bir plan olarak öne çıkmaktadır.
2018 yılında 3194 sayılı İmar Kanunu’nda yapılan değişikliklerle resmi olarak
tanımlanarak başlayan ve 2053 yılı vizyonu doğrultusunda ülke mekânına yönelik
Yıl 2 / Sayı 4 / Temmuz 2023 3