Page 17 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 4
P. 17
Aliye Ahu Gülümser - Nur Kardelen Öztürk
Mert Akay - Burak Belli
1. Giriş
Kentsel dönüşüm tanım gereği kentsel alanların ekonomik, fiziksel, sosyal
ve çevresel koşullarının sürekli olarak iyileştirilmesi süreçleridir (Roberts vd.,
2000). Ancak böylesine geniş bir kavramı tek bir tanımla çerçevelemek oldukça
zordur. Bu bağlamda kentsel planlama yazınında çeşitli çalışmalar kentsel
dönüşüme farklı perspektiflerden alternatif açıklamalar getirmektedir (Akkar,
2006; Donnison, 1993). Bütüncül bir anlayışla kentsel dönüşüm, çevresel kalite
ve sosyal çeşitliliği dengeleyerek bir alanın ekonomik ve yapısal koşullarının;
işlevsel dinamiklerinin yeniden geliştirilmesini ve canlandırılmasını sağlar.
Buradan hareketle kentsel dönüşüm, yeni kentsel alanların planlanması
ve geliştirilmesinden ziyade mevcut kentsel çevrenin planlanması ve
yönetilmesiyle ilgilidir. Bu nedenle, kentsel dönüşüm süreçleri, şehir plancıları,
geliştiriciler (konut sektörü yatırımcıları, gayrimenkul geliştirme uzmanları,
vb.), tasarımcılar (mimarlar, kentsel tasarımcılar, vb.), müteahhitler, vatandaşlar
(kullanıcılar olarak) ve yerel yönetimler gibi çeşitli aktörlerin varlığıyla koşullanan
şehir geliştirme süreçlerinde karşılaşılan belirsizliklerden etkilenmektedir
(Aykaç, 2022; Oliveira, 2016:31). Bu doğrultuda, karmaşık kentsel dönüşüm
süreçlerinin çok katmanlı yapısını anlamak için kentsel dönüşümle ilgili
şehircilik yazınındaki mevcut durumu ortaya koymak faydalı olacaktır.
Kentsel dönüşümün içsel özellikleri tarih boyunca evrildiğinden
(Roberts vd., 2017: 9), çağdaş şehircilik literatüründe birçok başka konuyla
ilişkilendirilmektedir. Bu bağlamda, kentsel dönüşümün anlamsal boyutuna
odaklanan ve terimi içsel dinamiklerini açıklayacak şekilde kavramsallaştıran
önemli çalışmalar bulunmaktadır (Akkar, 2006; Ataman ve Tuncer, 2022; Genç,
2008; Hölscher ve Frantzeskaki, 2021; Lichfield, 1992; Roberts vd., 2000). Bu
çalışmalara ek olarak, bir diğer kulvarda ise kentsel dönüşümün sosyal (Demirli
vd., 2015; Keresztély ve Scott, 2012; Murzyn, 2006; Sun ve Zhu, 2022; Ülken
ve Edgü, 2005), ekonomik (Kemec vd, 2019; Mikelsone vd., 2021; Parlak,
2020; Sepe, 2014) ve ekolojik (Bonavia, 1978; Delgado-Ramos ve Guibrunet,
2017; Diker, 2019; Han, 2012; Németh ve Langhorst, 2014) yönlerini irdeleyen
çalışmalar dikkat çekmektedir. Ayrıca, kentsel planlama pratiği politika
planlamasıyla doğrudan ilişkili olduğundan, çeşitli araştırmacılar kentsel
dönüşümün politik yönünü de incelemektedir (Chatterji, 2013; Grandin
vd., 2018; Levine, 1994; Zografos vd., 2020). Tüm bunlara ek olarak, kentsel
dönüşüm uygulamalarının etkilerini değerlendirmek ve ölçmek için niceliksel
bağlamda yapılan çalışmalar da bulunmaktadır (Demir ve Yılmaz, 2012; Elisei
vd., 2020; Gür vd., 2019; Huang vd., 2018; Yılmaz, 2020).
Öte yandan, Türkiye’de kentsel dönüşüm kavramı planlama sistemine
ilişkilendirilmesi yerine daha bağımsız bir tanımla yer bulabilmiş ve
uygulamaları ise bütüncül ve kapsayıcı bir bakış açısı yerine soruna özgü
2 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi