Page 145 - Çevre, Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 1
P. 145

Dalya Hazar Kalonya


               Giriş


               Atmosferik karbon (CO ) konsantrasyonlarının endüstriyel dönem boyunca
                                   2
            devam  eden  hızlı  yükselişi  antropojenik  (insan  faaliyetleri)  kaynaklıdır.
            Günümüzde sera gazı emisyonlarına sebep olan en önemli sektörler enerji,
            ulaşım,  endüstri  ve  tarımdır.  Tarım  sektörü  kaynaklı  sera  gazı  emisyonu
            üretiminde  başı  çeken  hayvancılık  uygulamaları  için  hayati  derecede
            önemli  olan  mera  alanları  ise  iklim  değişikliğinden  doğrudan  etkilenen
            ve  iklim  değişikliğini  doğrudan  etkileyen  doğal  varlıklar  ve  kırsal-ekolojik
            müştereklerdir. Mera alanları, barındırdığı biyoçeşitlilik, yüksek karbon emilimi
            ve erozyonu önleme kapasitesi bakımından gezegensel öneme sahiptir. Buna
            ek  olarak,  Hükümetlerarası  İklim  Değişikliği  Panellerinde  (IPCC)  belirtildiği
            üzere,  bitki  çeşitliliği  ve  toprak  yapısı  sayesinde  önemli  karasal  karbon
            yutaklarıdır.  Okyanustaki  ve  karadaki  karbon  yutaklarının  atmosferdeki  CO
                                                                                2
            artışını yavaşlattığı bilinmektedir (IPCC, 2019).
               İlk  olarak  BM  İklim  Değişikliği  Çerçeve  Sözleşmesi’nde  (UNFCCC)
            tanımlanan “yutak” kavramı, “Bir sera gazını, bir aerosolü veya sera gazının
            oluşumunda  rolü  bulunan  bir  öncü  maddeyi  atmosferden  uzaklaştıran
            herhangi bir işlem, faaliyet veya mekanizma” olarak tariflenmiştir (UNFCCC,
            1992). Kyoto Protokolü Arazi Kullanım, Arazi Kullanım Değişikliği ve Ormancılık
            Kılavuzu (LULUCF) yutak alanlarını altı gruba ayırarak; (1) orman alanları, (2)
            çayır ve mera alanları, (3) tarım alanları, (4) sulak alanlar, (5) yerleşim alanları ve
            (6) diğer alanlar olarak kategorilendirmiştir (IPCC, 2003).
               IPCC  6.  Değerlendirme  Raporu’nda  1850  ve  2100  yılları  arasında  kara
            ve  okyanusta  bulunan  karbon  yutaklarının  karbon  tutma  kapasitesine  dair
            projeksiyonlarda  bulunulmuştur.  Buna  göre  1850  yılında  %70  oranında  CO
                                                                                2
            emisyonu  tutabilen  yutaklar,  günümüzde  yaklaşık  %44,  projeksiyon  yılında
            ise  %38  oranında  karbon  tutabilecektir.  Atmosferdeki  CO   miktarı  arttıkça
                                                                 2
            yutakların  karbon  tutma  kapasitesinin  azaldığı  görülmektedir.  Yüksek  CO
                                                                                2
            emisyonu  senaryoları  altında,  21.  yüzyılın  ortalarından  itibaren  ısınma  ve
            kurumaya  bağlı  olarak  karasal  karbon  yutaklarının  daha  yavaş  büyümesi
            muhtemeldir (IPCC, 2019).
               Mera  alanları  önemli  karasal  karbon  yutakları  olmanın  yanı  sıra,  geçimini
            hayvancılıkla  sağlayan  kırsal  üreticiler  için  kırsal  geleneğin  sürekliliği,  gıda
            egemenliği  ve  yerel  sürdürülebilir  kalkınma  konularında  da  önemlidir.
            Uluslararası  çiftçi/köylü  hareketi  olan  La  Via  Campesina  tarafından  temel
            ilkeleri  belirlenen  “gıda  egemenliği”  kavramı,  gıda  güvencesi  ve  gıda
            güvenliğini  sağlayacak  ilkeler  ve  politikalar  bütününü  tariflemektedir.  2008
            yılında Birleşmiş Milletler ve BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) gündemine
            alınan kavram, köylülerin, topraksız çiftçilerin, kırdaki üretime emek koyan tüm
            insanların ve tüketicilerin piyasalara tabi olmaktan çıkmasını, üretime, tüketime



            130  Çevre, Şehir ve İklim Dergisi
   140   141   142   143   144   145   146   147   148   149   150