Page 58 - Çevre Şehir İklim - Sayı 2
P. 58
İklim Dostu Şehircilik Bağlamında Suya Duyarlılık
zor çevre problemleri olarak karşımıza çıkarmaktadır. Su kalitesinin korunması
ve iyileştirilmesinde kirletici kaynakların tespit edilmesi ve kirliliğin kontrol
altına alınması gerekmektedir. Şehirler için baş edilmesi gereken en önemli
konulardan biri de atık suların toplanması, arıtılması ve yönetimidir (Tanık vd.,
2016). Kuraklıkla beraber giderek artan susuzluğumuz bizlere atık suları daha
yaratıcı tekniklerle kullanmamız gerektiğini göstermektedir. Bu hedefe ulaşmak
için şehirlerdeki farklı kalite ve içerikteki su kaynaklarının nasıl toplanacağı, geri
dönüştürüleceği ve kullanılacağı konusunda kent bilgi sistemlerini şehirlerdeki
diğer ağlar (telekomünikasyon, ulaşım, yeşil sistem vb.) ile entegre şekilde
şimdiden oluşturmak gerekmektedir (Derrible, 2017).
Seller, dünya çapında insanları etkileyen en yıkıcı doğal afetlerdendir. Buna
ek olarak deniz seviyesinin yükselmesi dünya üzerindeki pek çok kıyı şehrini
yeniden yapılanmaya zorlamaktadır. Bu bahsi geçen sorunlarla baş edebilmek
şehirlerimizi suya duyarlı hale getirmekle mümkündür. Bu makalenin amacı
iklim değişikliği ile baş etmek zorunda kalan dünyamızda suya duyarlı şehirler
oluşturmaya ilişkin kamusal alanlarda geliştirilecek stratejileri ortaya koymaktır.
Etkin planlama kararları bu stratejilerin anlaşılmasına dayanmaktadır ve
genelde de birden fazla önlemin alınmasını gerektirmektedir. Bu önlemlerin
başında taşkın yataklarında yeni veya uygun olmayan yapılaşmanın
engellenmesi, bazı yapıların kaldırılması, yapıların sele dayanıklı hale
getirilmesi, gri, yeşil ve mavi altyapının bir arada ele alınması, havzada
gelişmenin kontrol atında tutulması ve erken uyarı sistemlerinin devreye
sokulması gelmektedir (Pilon, 2003). Ayrıca sistematik ölçümlerin yapılması,
geleceğe yönelik modellemelerin yapılması ve halkın bilincinin artırılmasına
yönelik faaliyetlerin kurgulanması da önemlidir. Dünya üzerinde bazı ülkelerin
uzun süredir gelen suya duyarlı şehircilik ve yağmur suyu yönetim deneyimleri
varken (Brown ve Clarke, 2005) pek çok sanayileşmiş şehrin de bu konudaki
sağlıklı altyapıyı kurmak için insan ve ekonomik kaynaklar anlamında sıkıntıda
olduğu görülmektedir (Brown vd., 2011).
Yeşil Altyapı Stratejileri ve Bileşenleri
İnsan nüfusu arttıkça ve kentlere göç devam ettikçe kentsel alanların doğal
alanlar ve tarım alanları üzerinde gelişimi kaçınılmaz olmaktadır. Bu dönüşüm
gerçekleşirken mevcut doğal dokular değiştirilmekte ve çatıların, yolların,
otoparkların hakim olduğu çok daha sert bir yüzeye doğru arazi dönüşümü
gerçekleşmektedir. Bunun su açısından oluşturacağı durum şehirlerimizin çok
daha fazla yüzey akışına geçen su ile muhatap olması ve bu suyun yönetilmesi
gerekliliğidir. Çoğu zaman şehirler doğal drenaj desenini tamamen değiştirerek
hem suyun çok hızlı şekilde boşalacağı nihai noktaya gitmesini sağlarlar
hem de yer altı suyunu daha az desteklerler. Ayrıca çok yağışlı sezonda dere
Yıl 1 / Sayı 2 / Temmuz 2022 44