Page 187 - Çevre Şehir İklim - Sayı 2
P. 187
Gizem Erdoğan - Serdar Simsar - Sinem Dudu Sakal - Ömer Kor - Gamze Kardoğan
Ceren Parıltı - Yaşar Doğukan Kaya - Begüm Gündoğdu
Afet gerçekleştikten hemen sonra dikkate alınan en önemli iki konu güvenlik
ve sığınmadır. Afet sonrasında erişebilir mesafede açık alanların varlığı önem
taşırken, afet süresince hayati ihtiyaçların karşılanması, lojistik acil durum
varlıklarının düzenlenmesi, topluluğun bilgilendirilmesi ve sürecin yönetilmesi
için gerekli idarenin sağlanması için yeterli altyapıya sahip toplanma alanlarının
kurgulanmasının sağlanması için stratejik yapılar da kritik öneme sahiptir. Bir
diğer önemli unsur ise ulaşım ve altyapı sistemleridir. Afet durumlarında ulaşım
sistemleri büyük oranda zarar görme ya da kapasitesinin üzerinde kullanılması
nedeni ile işlevini yerine getirememe durumunda kalabilirler. Bu nedenle kentsel
sistemlerde ulaşım sistemlerinin hiyerarşik bir yapıda olması ve alternatif yolların
varlığı erişebilirlik açısından kentsel direnci arttıran değişkenler olarak kabul
edilmektedir (Khodabakhsh vd., 2015; Gerçek ve Güven, 2016).
Bir kentsel ulaşım planlamasının dirençli olabilmesi kademeli yoğunluk,
karma arazi kullanımları, yerleşim ve tesislerin konum gereksinimleri, bölgesel
transit odaklı gelişmelerin iyileştirilmesi, hareketlilik yönetiminin geliştirilmesi,
modal bağlantılılığın geliştirilmesi, adil erişim (özel ihtiyaçları olan gruplar için
erişilebilirliğin sağlanması gibi) gibi eylemlerle seyahat etme ihtiyacını azaltma
ve erişilebilirliği artırmak, araba alternatifi ulaşımların geliştirilmesi (toplu
taşıma, bisiklet kullanımını yürünebilirlik), trafik yavaşlatma, kapasite azaltma,
altyapı kullanımını iyileştirme gibi prensipler sunulmaktadır (Khodabakhsh
vd., 2015). Dirençli kent planlamasında odak noktası, kent sakinlerinin yaşam
standartlarını korumak, yenilenebilir kaynak tüketimine yönelimi sağlamak ve
kentler ile ekosistem arasında sağlıklı bir bağ oluşturmaktır.
Türkiye kent planlama sistemine zemin oluşturan, 3194 sayılı İmar Kanunu,
Nazım İmar Planını arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge
tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, yerleşme alanlarının
gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin
çözümü gibi hususları gösteren plan olarak tanımlamaktadır. Mekânsal
Planlar Yapım Yönetmeliği ise Nazım imar planını, arazi parçalarının genel
kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus
yoğunluklarını, çeşitli kentsel ve kırsal yerleşme alanlarının gelişme yön ve
büyüklükleri ile ilkelerini, kentsel, sosyal ve teknik altyapı alanlarını, ulaşım
sistemlerini göstermek üzere ve büyükşehir belediyelerinde 1/5000 ile
1/25.000 arasındaki her ölçekte hazırlanan planı olarak ifade etmiştir. İlgili
yönetmelik imar planlarında yürüme mesafelerinin önemine vurgu yaparak;
topografya, yapılaşma, yoğunluk gibi eşikler çerçevesinde eğitim, sağlık, yeşil
alan gibi hizmetlere olan erişimi işaret etmektedir. Yönetmeliğe göre, çocuk
bahçesi, oyun alanı, açık semt spor alanı, aile sağlık merkezi, kreş, anaokulu
ve ilkokul fonksiyonları 500 metre, ortaokullar 1.000 metre, liseler ise 2.500
metre mesafe dikkate alınarak yaya olarak ulaşılması gereken hizmet etki alanı
173 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi