Page 166 - Çevre Şehir İklim - Sayı 2
P. 166
Yeniden İşlevlendirilen Tarihi Binaların
Dirençli Şehirlere Katkısı: Manisa Kurşunlu Han Örneği
3. Acil Müdahale Edilebilirlik: İşlevselliğini hızlı bir şekilde yeniden
kazanma ve operasyonunu hızlı bir şekilde eski haline getirebilme
kapasitesi,
4. Arıza Sonrası Yedek Ekip ve Ekipmanların Devreye Girme
Kapasitesi: Tüm yapının arızalanmasını önlemek amacı ile acil durum
kaynaklarının varlığı.
Öte yandan yüzyıllar boyunca doğal afetler ve savaşlara direnen ve bugüne
kadar ayakta kalan pek çok tarihi yapı mimari direnç kavramının en önemli
göstergesidir. Bu yapılar bugün özgün işlevlerini sürdüremeseler ve/veya
günümüzün estetik değerlerini taşımasalar bile, strüktürel yapısını korumak
suretiyle dirençlilik metodolojisi olarak sağlamlık kriterini öne çıkarmaktadırlar.
Hatta bir boyutuyla esneklik nitelikleri bağlamında dirençli mimarlık örnekleri
olarak da tanımlanabilir (Lfarakh, 2021: 10).
Binaların dirençliliğini sağlayan bir diğer faktörün yapının farklı koşullara
uyum sağlamasına izin veren ve binanın farklı dönemlerde kullanılabilme
potansiyeli olarak düşülürse tarihi yapıların günümüz ihtiyaç ve kullanım
prensiplerine göre yeniden işlevlendirilerek kullanıma açılmasının mimari
dolayısı ile kentsel direnci artıracağı düşünülmektedir.
3. Yeniden İşlevlendirme
Kentsel yaşam fonksiyonlarının insan ihtiyaçlarına paralel olarak
zaman içerisinde değişime uğraması mimari yapıların da fonksiyonlarının
farklılaşmasına neden olmaktadır. Bir başka deyişle, ülkemizde ve dünyada
bazı tarihi yapılar zaman içerisinde özgün fonksiyonlarını kaybetmekte ve
işlevsel olarak eskimektedir. Bu durumu Altınoluk (1998) şu şekilde özetlemiştir.
"Yapıların fiziksel özelliklerinin işlevlerinden daha uzun ömürlü oldukları
düşünülürse, işlevlerini sürdüren binalar için bile, her konudaki gelişmeler
nedeniyle sorunlar olabilmektedir. O binaya ait işlevin tamamen değiştirilmesi
ya da işlevin geliştirilmesi gerekebilir”.
Tarihi yapıların bir kısmı değişen fonksiyonlara uyarlanmakta, çok az sayıda
yapı ise özgün işlevleri ile sürdürülmektedir.
Tarihi yapıların sürdürülebilirliğini sağlamak için bir araç olarak nitelendirilen
“Yeniden İşlevlendirme”;
“Tarihi yapının yeniden yaşanarak ve yaşayarak sürekliliğinin sağlanması,
kullanıcı için günlük yaşamda kullanılmasını sağlayıp yararlı hale getirilmesi aynı
zamanda da hem kültürel ve tarihi değerlerin devamını sağlamaktır”. Zamanla
özgün işlevini kaybetmiş veya işlevsel olarak eskiyen tarihi yapılar için önerilen
yeniden işlevlendirme; bu binaların belirli ilkeler ile yapısal özellikleri korunarak,
yeniden fonksiyon verilmesi ya da işlevleri devam eden ancak konfor koşulları
eskiyen tarihi yapıların güncelleştirilmesidir (Altınoluk, 1998: 22).
Yıl 1 / Sayı 2 / Temmuz 2022 152