Page 88 - Çevre ve Şehir Dergisi - Sayı 13
P. 88
Şehrin İçinde Olmak
AYTEKİN AYDIN
Her birimiz zorunlu olarak bir şehrin içinde yer alıyoruz. Şehrin altı konukları, içmek için izmarit toplayan 10 yaş ortalamasında
içinde olmadan yaşayamıyoruz. Hem toplumsallık eğilimimizin kız çocukları, komşusu açken şehir şehir sefalet içinde kıvranırken
hem de medeniyetin zorlaması ve gereği bu. Şehrin içindeyiz fakat tok yatanları. Şehrin içinde olmak belki de onların dertlerine ortak
“şehrin içinde olmak” ne anlama geliyor? “Nerelisin?” sorusuna olmaktır. Hiç olmazsa onları bilmek ve acılarını yüreğinde hisset-
“falan şehirliyim” cevabını takip eden “Neresinden?” sorusunun mektedir.
cevabı olabilecek “İçindenim” demek mi şehrin içinde olmak?
Şehrin içinde olmak, belki de şehrin herhangi bir yerinde olmaktır. Şehrin içinde olmak belki bunların hepsi, belki de hiçbiri. Aslında
Belki de vilayete veya resmî binalara yakın bir yerlerde oturmak- şehrin içinde olmak, şehri tanımak ve şehrin ruhunu algılamaktır.
tır. Öyleyse şehrin varoşlarındakiler şehrin ne kadar içinde? Daha İçindelik şehrin mantığını kavramak, işleyişinin özünü hissetmek-
mı dışında veya daha mı az içinde? Şehrin içinde olmak, şehrin iç tir. Şehri tanımak, kendini bilmektir. Kendini bilip şehrin içindeki
taraflarında bir yerlerde sokak lambası ya da ilan panosu olmak yerini anlamaktır. Şehrin içinde olmak, şehrin bilgisine sahip ol-
değil herhalde. Öyle ya da böyle, her hâlükarda şehrin içindeyiz ve maktır. Şehri anlamak için kendini anlamak; kendini anlamak için
şehrin parçasıyız. Şehrin parçası olarak şehir için ne anlam ifade şehri anlamak gerekiyor. Paralel yürüyen şehrin ve insanın bilgi-
ediyoruz? Ha bir eksik ha bir fazla, varlığı fazlaca anlam ifade et-
meyen ve bunun da farkında olmayan basit birer malzeme miyiz siyle ulaşılan toplumsal bilinçtir, şehrin içinde olmak. Sonrası ise
yoksa? aydınlık ve kurtuluş yolunu görmek ve işaret etmektir.
Şehrin içinde olmak belki de şehirdekileri tanımak ve onlarla ilişkili Şehrin içindeliğini fark etmeyen için hangi şehirde olduğu da an-
olmaktır. Şehirdekiler kimlerdir? Yani kim bu şehrin sakinleri? Ne lam ifade etmez. Çünkü şehrin içinde olmak hayatın içinde olmak-
iş yaparlar? Şehrin sakinleri aslında gündüzleri hareketli, gecele- tır. Kullanılmamış bir beyin ve yürek sahibi olmanın korkunçluğu-
ri sakindirler. Şehir sakinlerinin bir kısmı ise geceleri tempolu ve nu fark edemeyen insan, elbette, şehri anlayamayacak hep eğreti
hareketli, gündüzleri sakindirler. Bazıları ise hep sakindirler: Has-
talar, Ölüler, bir de tembeller. Bu kadarını herkes biliyor. Ya diğer- bir varlık olarak, bir yük olarak yer alacaktır, şehirde ve hayatta.
leri? Bilmeden, fark etmeden yaşadığımız şehrin çok yüzü olduğu Şehrin içinde olmak doğal mecburiyetimiz. Şehrin içindeliğimizi
gibi çok değişik sakinleri de var: Sokakta yatıp kalkanları, köprü fark etmek ise var oluş misyonumuzun mecburiyeti.
88 | ÇEVRE ve ŞEHİR | OCAK 2013