Page 106 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Özel Sayı
P. 106

Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Çalışmalarında Coğrafi Bilgi Sistemleri ve
                               Uzaktan Algılama Teknolojilerinin Kullanımı

               Çalışmada  çölleşme  sonuçlarını  değerlendirmek  ve  analiz  etmek  için
            biyoçeşitlilik analizi, habitat analizi, peyzaj deseni ve zaman içindeki değişiminin
            izlenmesi gibi birçok alanda kullanılan peyzaj indeksleri (parçalanma indeksi
            (LFI) ve ayrılma indeksi (LSI)) kullanılmıştır (Sui ve Zeng, 2001).
               FN1 = (Np − 1)/Nc                                              (13)
               •   FN1; Peyzaj parçalanma indeksi
               •   Np; Toplam peyzaj parçası sayısı
               •   Nc; Toplam alanının minimum parça alanına oranı
               Yıl içerisinde iklim değişikliğine istinaden kurak ve nemli zamanların tespiti
            için  kullanılan  toprak  yüzeyinin  nemliliğini  ölçmek  amacıyla  yüzey  ıslaklık
            indeksi (SWI) kullanılmıştır (Zhuguo vd., 2004)


                                                                              (14)
               •   Pi; Aylık yağış
               •   PEi; Potansiyel evapotranspirasyon
               Çalışmanın sonuçları, rastgele orman yönteminin düşük ve orta çözünürlükteki
            uzaktan algılama görüntülerine dayalı çölleşmiş arazinin çıkarılmasında diğer
            tüm modellerden daha iyi performans gösterdiğini ortaya koymaktadır. NDVI,
            LST,  Albedo,  ve  TGSI  metotlarının  birleşimiyle  çıkarılan  arazi  sınıflandırma
            sonuçları doğruluğu yüksek çıkmıştır. TGSI son derece etkili bir izleme endeksi
            olarak sonuç vermiştir. Bu çalışma çölleşme sürecini izlemek, analiz etmek ve
            gerekli önlemlerin alınabilmesi için veri tabanı sağlamaktadır.
               Erpul vd. (2023) “Arazi Tahribatının Dengelenmesi Karar Destek Sistemi İl
            İstatistikleri ve Sürdürülebilir Arazi Yönetimi Yaklaşımları ve Uygulamaları” adlı
            çalışmalarında arazi kullanım durumunun ve değişimlerinin ortaya konulmasını,
            öncelikli alanların tespit edilmesini, iklim değişikliğinin etkileri karşısında doğa
            tabanlı  çözüm  önerilerinin  ortaya  konulmasını  hedeflemişlerdir.  ATD–KDS;
            karar  vericilerin  veri  ve  modellerle  doğru  ve  etkin  karar  almalarına  imkân
            sağlayan,  ‘Google  Earth  Engine’(GEE)  tabanlı  olup  açık  kaynak  kodlu  bir
            sistemdir. ATD’yi izlemek için arazi örtüsü, arazi üretkenlik dinamiği, toprak
            organik karbonu olmak üzere üç göstergenin yanı sıra ek göstergeler (erozyon
            şiddeti,  çölleşme  hassasiyeti)  dikkate  alınmıştır.  Çalışmanın  sonuçlarına
            bakıldığında 1990-2018 tarihleri arasında ülkemizdeki arazi örtüsü değişikliği
            ortaya konulmuştur. Bu sonuçlara göre konumsal ölçekte ağaçla kaplı alanlarda
            1.428,49  ha  artış,  sulak  alanlarda  29.892,27  ha  artış  tespit  edilirken,  mera/
            çayırlık alanlarda 99.843,60 ha azalış, tarım alanlarında 3.830,74 ha azalış tespit
            edilmiştir. Bu çalışma, GEE ara yüzü kullanılarak istenilen proje alanında farklı
            mekânsal veri analizleri kolaylıkla yapmaya olanak sağlamaktadır.



                                                                              105
                                                               Yıl 3 / Sayı 5 / Ocak-Haziran 2024
   101   102   103   104   105   106   107   108   109   110   111