Page 371 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 4
P. 371

Fatih Kara


               Seralarda (örtülü tarımda) karbondioksit zenginleştirme işlemi için kullanılan
            yöntemler (sıvı karbondioksit, doğal gaz yakma vb.) enerji tüketir, maliyetlidir
            ve bu yöntemlerin çevreye birtakım olumsuz etkileri vardır (Tezcan vd., 2011).
            Oysa  ovalardan  dağlara  doğru  yerleşim  modelinde,  ilave  bir  CO  üretimi,
                                                                        2
            enerji tüketimi ve ekonomik gider söz konusu olmaksızın tarımsal üretimde
            CO  gübrelemesi yapılabilecektir.
               2
               Rüzgarların Düşük Karbondioksite Katkısı
               Moriwaki ve ekibi (Moriwaki vd., 2006) rüzgar hızı arttıkça CO  düzeylerinin
                                                                     2
            düştüğünü  ve  rüzgarlı  koşullarda  şehir  havasındaki  CO   düzeylerinin  kırsal
                                                               2
            havadakine yaklaştığını bulmuşlardır. Bilindiği gibi, rüzgar olarak isimlendirilen
            hava  akışları,  hava  ile  zemin  arasındaki  sürtünmeye  bağlı  olarak  yavaşlar;
            bu nedenle yerden yükseldikçe genellikle daha güçlü rüzgarlarla karşılaşılır
            (Yan-chun,  2014).  Rüzgarların  hızını  ölçen  anemometrelerin  yüksek  yerlere
            konulmasının sebebi budur . Ovalardan dağlara doğru yerleşim modelinde
                                     12
            kentsel CO yükünün azalmasına kuvvetli hava akışları da katkı sağlayabilir.
                      2
               Sonuç ve Öneriler
               Alüvyon, bitkiler için “anne sütü” gibidir; bitkilerin ihtiyaç duyduğu zengin
            organik  ve  inorganik  madde  desteğini  sağlar.  Bu  verimli  tarımsal  arazileri
            betona boğmaktan vazgeçmeliyiz. Ovaların sadece tarım için, ovayı sınırlayan
            sağlam kayalık alanların yerleşim ve diğer yapılaşmalar için kullanılması aynı
            zamanda  anayasal  ve  yasal  bir  gerekliliktir .  Depremler  ovalar  gibi  gevşek
                                                   13
            zeminlerde yıkıcı etki gösterirken, sağlam kayalık zeminlerde deprem sarsıntısı
            daha  az  hissedilmektedir.  Çevre,  Şehircilik  ve  İklim  Değişikliği  Bakanlığınca
            açıklanan “ovalardan dağlara doğru yerleşim modeli”nin bir doğa olayı olan
            depremlerin felakete dönüşmemesi için bugüne kadar atılmış en ileri ve doğru
            adım olduğu açıktır. Bu makalede, söz konusu modelin aynı zamanda insan
            sağlığı  ve  tarımsal  verimlilik  açısından  da  olumlu  sonuçlar  doğurabileceği
            mevcut  bilimsel  literatür  ışığında  ortaya  konulmaya  çalışılmıştır.  Solunumla
            ve  değişik  yapay  kaynaklardan  dışarı  verilen  CO   hızla  aşağı  doğru  çöker.
                                                         2
            CO  derişimi 1200 ppm’e kadar olan hava bitkiler için gübre niteliğindedir.
               2
            Dolayısıyla, “ovalardan dağlara doğru yerleşim modeli” bir taraftan şehirlerde
            solunan  havada  daha  az  CO   konsantrasyonu  olmasını  sağlarken,  diğer
                                        2
            taraftan ovalardaki tarımsal verimliliği artırabilir.


            12 Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun yayımladığı “Rüzgar ve Güneş Ölçümleri Uygulamala-
            rına Dair Tebliğ”de (Tarih: 17.06.2014; Sayı: 29033) “Rüzgar ölçüm direği boyu en az 60 m. olma-
            lıdır.” denmektedir.
            13 Bkz. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 44-46. maddeleri ve Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı
            Kanunu (Tarih:19/07/2005, Sayı: 25880).



            356 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi
   366   367   368   369   370   371   372   373   374   375   376