Page 238 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 4
P. 238
Ülkemizdeki Riskli Yapıların
Genel Özellikleri ve Deprem Performansı
2000 öncesi binalarda gözlemlenen tipik hasar nedenleri birçok araştırmacı
tarafından irdelenmiş olup aşağıda özetlenmektedir (Yakut v.d. 2022, Bayraktar
v.d. 2015, Scawthorn 2000, Spence v.d. 2003, ODTÜ 2011, METU 2020):
• Binaların yürürlükteki yönetmelik ve standartlara uygun tasarlanmamış
olmaları.
• Binalarda kullanılan betonun hem dayanım hem de içerik olarak yetersiz
olması.
• Yetersiz detaylandırmalar
• Birleşim bölgelerinde ve eleman potansiyel mafsal bölgelerinde
sargılama yapılmaması
• Etriyelerde 135 derece kanca kullanılmaması
• İşçilik kalitesinin yetersiz olması
• Mimari faktörler
• Yumuşat kat
• Aşırı çıkmalar
• Burulma düzensizliği
• Kısa kolonlar
• Bitişik nizam yapılar
• Süreksiz çerçeveler
• Uygun olmayan yapısal sistem seçimi ve yerleşimi
• Yetersiz denetim
• Deprem etkilerinin güncel yönetmeliklere göre daha düşük olması
Son yirmi yıl içerisinde yaşamış olduğumuz Bingöl (2003), Van (2011), Elazığ
(2020) ve İzmir (2020) depremlerinde yapılarımız, tasarım depremlerinin altında
etkilere maruz kalmalarına rağmen ortaya çıkan zayıf performans yukarıda
bahsedilen yetersizlikler nedeniyle özellikle 2000 öncesi yapılarımızın riski
konusunda önemli uyarılarda bulunmuştur (METU 2020, ODTÜ 2011, Yakut v.d.
2022, Yakut v.d. 2005). 6 Şubat Kahramanmaraş depremleri ise birçok yerde
tasarım depremi seviyesinde ve üzerinde deprem etkileri meydana getirmiş
ve bu etkilere maruz kalan riskli yapılarımızın oldukça yüksek düzeyde hasara
uğramasına yol açmıştır (ODTÜ 2023, İTÜ 2023, BOU 2023).
Ülkemizdeki yapı stokunda gözlenen en yaygın hasar yumuşak/zayıf
kat nedeniyle meydana gelmektedir (Yakut v.d. 2022, ODTÜ 2023). Bina
giriş katlarının diğer katlara göre daha yüksek olması ve/veya bu katın üst
katlara göre mağaza olarak kullanılması amacıyla dolgu duvar bulunmaması
nedeniyle, rijitlik ve dayanımının daha az olması bu tür hasarlara yol
açmaktadır. Farklı depremlerde sıkça rastlanılan bu hasarın temel nedeni
Yıl 2 / Sayı 4 / Temmuz 2023 223