Page 123 - Çevre, Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 1
P. 123
Yasemin Şentürk - Kemal Mert Çubukçu
Giriş
Sanayi devriminden bu yana ortalama hava sıcaklığı artışının Akdeniz
Bölgesinde dünya geneline göre %20 daha hızlı olduğu ortaya konmuştur
(Mediterranean Experts on Climate ve Environmental Change, 2019). Küresel
iklim değişikliğine ek olarak, kentsel alan ve çeperlerinde bitki örtüsünün
azalması ve hızlı yapılaşma gibi sebeplerle arazi örtüsündeki değişimler hava
sıcaklığının bölgesel olarak artması sonucunu doğurmaktadır. Bu durum
kentsel alanlarda yer alan bina ve yol gibi yapıların su yüzeyi ve orman gibi
doğal peyzaj öğelerine göre gün boyu güneş ışınlarını daha fazla emmesinden
kaynaklanmaktadır. Gün boyu emilen ısı özellikle gece saatlerinde kentlerde
hava sıcaklığını arttırmakta ve buna bağlı olarak kırsal alanlar ile kentsel alanlar
arasındaki sıcaklık farkı artmaktadır (Wong ve Yu, 2005, Leconte vd., 2015, Liu
vd., 2017). Bu olay, kentsel ısı adası olarak tanımlanmaktadır (Voogt ve Oke,
2003). Kent merkezi ve yoğun bitkilendirilmiş alanlar arasındaki ortalama
hava sıcaklık farkı Singapur kentinde 4,01 °C (Wong ve Yu, 2005) ve Çin’deki
kentlerde 3 °C olarak ölçülmüştür (Kong vd., 2014, Zhang vd., 2016). Benzer
şekilde kentsel yeşil alanlar ve bitişiğinde yapılı çevre arasında 0,8 °C (Ng vd.,
2012) ile 6,9 °C’ye (Kong vd., 2014) kadar değişen sıcaklık farklılıkları tespit
edilmiştir. Önceki çalışmalardan elde edilen sonuçlar, kentsel ısı adası etkisinin
azaltılmasında yeşil alanların iklimi düzenleme konusunda önemli fonksiyonları
olduğunu ortaya koymuştur (Amiri vd., 2009, Carlson ve Arthur, 2000, Hung vd.,
2006, Mackey vd, 2012, Marando vd., 2019, Yuan ve Bauer, 2007; Tiangco vd.,
2008; Weng ve Lu, 2008). Yazında yeşil alanların varlığının yanında mekânsal
biçim ve düzeninin de kentsel ısı adası etkisinin azaltılmasında önemli bir rol
oynadığı ifade edilmektedir (Maimaitiyiming vd., 2014, Ren vd., 2013). Bazı
çalışmalara göre mera, orman, su yüzeyi ve park gibi yeşil ve mavi alanlar
gibi alanları kentsel alanlar üzerinde soğutma etkisine sahiptir (Kong vd.,
2014; Walawender vd., 2014). Bu soğutma etkisi soğutma kapasitesi bulunan
alandan uzaklaştıkça azalmaktadır (Lin vd., 2015; Oliveira vd., 2011).
Geleneksel olarak doğrudan arazi örtüsü veya kentsel yeşil alan ile kentsel
ısı adası arasındaki ilişkiyi araştıran çalışmalar, kentsel ısı adası etkisinin
mekânsal deseni ile arazi örtüsü arasındaki ilişkiyi göz ardı etmektedir. Kentsel
arazi örtüsünün mekânsal heterojenliğini ihmal eden bu çalışmalar sıcaklığın
oluşumundaki farklı varyasyonları da devre dışı bırakmaktadır. Kentsel
planlamada arazi örtüsünün yönetimi açısından anlamlı ilişkilerin tariflenmesi
için uygun bir mekânsal ölçek belirlenmesi gereklidir (Guo vd., 2015). Bazı
çalışmalar farklı boyutlardaki plankareleri (Chen vd., 2013, Malik vd., 2019,
Zhou vd., 2017), plankarelerden meydana gelen çeşitli analitik birimleri (Peng
vd., 2016), yapı adalarını (Liu vd., 2017), parklar gibi kendiliğinden tanımlı
poligonları (Cao vd., 2010, Cheng vd., 2015, Monteiro vd., 2016, Ren vd.,
108 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi