Page 72 - Çevre ve Şehir - Sayı 2
P. 72
Hamidiye Çeşmesi, Max Fruhtermann
Napier’ın bu cümleleri, 19. yüzyılda Bundan sonra İstanbul manzaralarının yanı
İstanbul’u ilk defa gören Batılı macerape- sıra kıyafetler, askerler, sokak köpekleri,
rest ve gezginlerin çoğunun düşüncele- meslek erbapları ve birbirinden farklı tema-
rini yansıtıyordu. Max Fruchtermann da larda kartpostallar bastıran Fruchtermann,
İstanbul’un büyüsüne kapılanlardandı. kaliteli işleriyle başka sanatçılara ön ayak
Fruchtermann, bir süre sonra İstanbul'da oldu. Bugün koleksiyon değeri oldukça yük-
Galata'yı Pera'ya bağlayan, kendine has po- sek olan ve türünün ilk örneklerinden olan
pülasyonu ve birbirinden renkli dükkânları bu kartpostallarla özellikle Osmanlı ve şe-
ile dikkat çeken Yüksekkaldırım'da bir çer- hirleri hakkında dış dünya, görsel anlamda
çeveci dükkânı açtı. Fotoğrafın yeni yeni hayranlıkla haberdar olmuştur.
doğduğu bir dönemdi. İstanbul’a yönelik
ilgi epey artınca Fruchtermann’ın aklına, zi-
yaretçilerin kentin oryantal çekiciliği ile baş HEPSI BIRER BELGE
edebilmesini kolaylaştıracak bir fikir geldi.
Eğer çekilen bu fotoğrafları bir matbaada NITELIĞINDE
kartona bastırabilirse hem daha ucuza mal Kartpostallar, ön yüzünde resmedilen ko-
edebilecek hem de çok iyi para kazanabile- nunun dışında arka yüzüne iliştirilmiş kısa
cekti. Bir süre sonra bu düşüncesini hayata notlarla da gönderilen döneme ait ciddi bil-
geçirmek üzere Breslau'daki Emil Pinkau gi ve ipuçları vermesi bakımından önemli-
Matbaası ile iletişime geçti.
dir. Özellikle tarihçiler ve araştırmacılar, bir
dönemin izlerini sürerken mutlaka o döne-
Fruchtermann, 1895 yılında me ait mektup ve kartpostalları incelerler.
başarılı bir seçkiden oluşan ilk Bu sebeple kartpostallar değerlendirilen ve
kartpostal serisini bastırmaya arşivlenen ciddi birer belge niteliğindedir.
imkân buldu. Böylece
Osmanlı’da kartpostal kültürü
başlamış oldu.
70 ÇEVRE VE ŞEHİR ŞUBAT 2019