Page 257 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Özel Sayı
P. 257
1. Giriş
Dünya Nüfus Durumu Raporu 2023 verilerine göre 8 milyarı bulan dünya
nüfusunun yaklaşık olarak yüzde 56’sı şehirlerde yaşamaktadır. Bu oran,
Birleşmiş Milletler ‘in projeksiyonlarına göre hızla artmaya devam edecek ve
2050 yılına kadar dünya nüfusunun yaklaşık %68’inin şehirlerde yaşayacağı
öngörülmektedir (UNFPA, 2023).
Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinden biri olan
“Sürdürülebilir Şehir ve Topluluklar Hedefi”nde kentleşmeyi katılımcı,
bütünleşik, sürdürülebilir yerleşim planlaması ve yönetimi doğrultusunda ele
alarak iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında şehirlerdeki yeşil alanlara
erişimin artırılması hususuna dikkat çekmektedir.
Küresel ısınma ve iklim değişikliği, özellikle şehirleşmenin yoğun olduğu
bölgelerde çevresel ve mikroklimatik etkileri daha fazla hissettirmektedir.
Özellikle yoğun yapılaşmaya bağlı olarak, kentsel morfolojinin değişmesi, yeşil
alanların azalarak geçirimsiz yüzeylerin artması kentsel ısı adası oluşumunu
artırmaktadır.
Kentsel Isı Adası, yerel antropojenik iklim değişikliğinin en iyi bilinen
formlarından biridir ve kısaca kent içindeki sıcaklığın eşzamanda, çevresindeki
kırsal alandan daha yüksek olması olarak tanımlanmaktadır (Yüksel ve Yılmaz,
2008). KIA nedeniyle şehir merkezlerinin çevresindeki kırsal alanlara göre daha
sıcak olması durumu ortaya çıkmaktadır. Bu durum klima vb. soğutucuların,
havalandırmaların kullanılması neticesinde enerji tüketimini artırarak hem
ekonomik maliyetlere hem de halk sağlığına zarar vermektedir. Bu soruna
çözüm arayışında karşımıza çıkan çözümlerden bir tanesi de kentsel çevrede
gerçekleştirilen ağaçlandırma faaliyetleridir. Ağaçlar, gölgeleme, buharlaşma
yoluyla soğutma ve hava kalitesini artırma gibi faydalarıyla Kentsel Isı Adası
etkisini azaltmada stratejik bir öneme sahiptir (Şekil 1).
Şekil 1. Arazi kullanımı – Sıcaklık değişimi ilişkisi (Civelek, 2024)
256 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi