Page 106 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 4
P. 106
Akıllı Şehirler ve Sürdürülebilir Kentsel Dönüşüm
ve yaşanabilir kentlerin hayata geçirilmesinde önemli bir adım olacaktır.
Mevcut durumda var olan akıllı kentsel dönüşüm uygulamalarının teknolojinin
kullanımını ve mekâna adaptasyonunu önceliklendirdiği görülmektedir. Ancak,
akıllı kentsel dönüşüm uygulamalarının sadece BİT temelli teknik üstyapı ve
altyapının önceliklendirilmesiyle sınırlı kalmaması, sürecin sosyal boyutunun
da ön planda tutulmasının gerekliliği göz ardı edilmemelidir. Bu nedenle, BİT
uygulamaları toplum tarafından kabul görme ve kullanılabilir olma durumu en
üst düzeyde olacak şekilde tasarlanmalı ve uygulamaya konmalıdır. Bu türden
uygulamaların toplum tarafından ne ölçüde kabul gördüğüne ve kullanıldığına
dair ölçme, izleme ve değerlendirmeye ilişkin performans göstergelerinin de
oluşturulması gerekmektedir.
Yere Bağlılık – Yere Bağımlılık
BİT kullanımının yaygınlık kazanmasıyla yere bağlılık ve yere bağımlılık
kavramları yeniden tartışmaya açılmıştır (bkz. Ulubaş Hamurcu, 2021). BİT’lere
erişim ve altyapı sunumu yere bağımlılığı azaltırken gerek kent içi gerekse
de kentler arası hareketliliğin artışını tetiklemiştir. Bu bağlamda, BİT temelli
bir kentleşmeye dayanan akıllı kentlerin de yere bağımlılığı azaltmaya
yönelik kritik ve müdahale gerektiren sonuçlar doğurabileceği göz önünde
bulundurulmalı, kentlerin akıllı kent stratejilerinde bu gibi bir hareketliliğin
sonuçlarına yönelik çözümlerin üretimine yer verilmelidir. Özellikle yere
bağlılığı artırıcı ve teşvik edici çözümlerin üretimi akıllı kentlerin sürdürülebilir
olmasına da katkıda bulunacaktır. Bu bağlamda, kentsel dönüşüm ile akıllı
kentler için cazibe odaklarının/merkezlerinin kamu eliyle hayata geçirilmesi
söz konusu olabilecektir. Mevcut uygulamaların yere bağımlılığı azaltmaya
yönelik gerekli BİT temelli altyapı ve üstyapıyı kullanıcıya sunduğu ortadadır.
Buna rağmen, yere bağlılık konusunda kentsel mekâna sunulan katkının
ölçülmesine ve değerlendirilmesine ilişkin herhangi bir performans göstergesi
bulunmamaktadır. Yere bağlılığın ve buna bağlı olarak mekânsal aidiyetin
sürekliliğinin ve sürdürülebilirliğinin sağlanmasına ve artırılmasına ilişkin
önlemlerin alınması gerekmektedir.
Sosyo-teknolojik Faktörler ve Kentsel Mekân
Bireylerin tekil olarak temsiliyetine dayanan kapsayıcılık kadar ortaklıkları
da tek potada eriten bir yaklaşım ile yere bağlılık konusunda önemli adımlar
atılabilir. Bu bağlamda, sosyo-teknolojik faktörlerin araştırılması ve bu
faktörler göz önünde bulundurularak yurttaş odaklı, yerel ihtiyaca cevap veren
sosyo-kültürel, mekânsal (fiziksel ve doğal çevre) ve ekonomik çözümlerin
üretilmesi söz konusu olabilecektir. Bu çözümler, sürdürülebilir kentleşmenin
kaçınılmaz ve vazgeçilmez bir parçası oldukları kadar sürdürülebilir kentsel
dönüşüm uygulamalarının hayata geçirilmesinde de kritik öneme sahip
girdiler sunmaktadır. Bu bağlamda, akıllı ve sürdürülebilir kentsel dönüşüm
Yıl 2 / Sayı 4 / Temmuz 2023 91