Page 245 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 3
P. 245

Gül Aslı Aksu


            mekânsal  düzenleniş  gibi  özelliklerinin  yorumlanabilmesini  sağlamıştır.
            Araştırmanın sonunda sürdürülebilir kalkınmaya yönelik olarak ortaya konan
            öneriler aşağıda maddeler halinde özetlenmiştir:
               •   Araştırma konusuyla ilgili gösterge ölçütlerin bir arada yorumlanmasıyla
                  gerçekleştirilen AHY’ye dayalı yüzeysel akış riski analizi, özellikle nitelikli
                  orman dokusunun risk düzeyini indirgemede önemli bir rol oynadığını
                  göstermiştir.  Araştırma  alanında  orman  dokusunun  bütüncül  bir  yapı
                  sergilemesi, risk faktörünü azaltmakla birlikte, habitat ve tür kalitesinin
                  sürdürülebilirliği açısından da son derece önemlidir.
               •   Farklı  AK/AÖ  sınıfları  arasındaki  mekânsal  komşuluk  ilişkileri,
                  kritik  sınırları  teşkil  etmektedir.  O  nedenle  bu  geçiş  zonlarıyla  ilgili
                  planlamaların hassasiyetle ele alınması gerekmektedir.
               •   Araştırma alanında tarım arazileri genelde alt havza akış güzergahlarının
                  çevresinde yoğunlaşmaktadır. Bu konum dolayısıyla ekilebilir arazilerle
                  daha  üst  rakımlarda  komşuluk  kuran  AÖ/AK  sınıflarının  yüzeysel
                  akışı  yavaşlatma/önleme  önceliğiyle  yönetilmesi  gerekmektedir.  Bu
                  bölgelerde yüzeysel akış riski orta altı düzeylerde çıkmış olsa da taşkın
                  riskiyle karşı karşıya olan alanlardır. Aynı konum ve risk, akış yataklarına
                  yakın olan yerleşim alanları için de geçerlidir. O nedenle bu alanlarda
                  taşkın riskine karşı tedbir alınması önerilebilir.
               •   Araştırma alanında yerleşim alanları ve bunlarla ilgili yapay yüzeylerin
                  dahil  olduğu  sınıflar  peyzaj  yüzdesi  bakımından  bir  ağırlığa  sahip
                  olmadıklarından bu araştırmada yüzeysel akış riskini yönetmek adına ön
                  plana çıkmamışlardır. İstanbul gibi yapay yüzeylerin vejetasyonla kaplı
                  alanları  domine  ettiği  büyük  şehirlerde,  yerleşim  alanlarının  yüzeysel
                  akışla ilişkisi daha spesifik olarak ele alınmalıdır. Buna karşılık araştırma
                  alanında vejetasyonla kaplı yüzeylerin varlığı ve hakimiyeti, stratejilerin
                  bu yönde ağırlık kazanması gerektiğini ortaya koymuştur.
               •   Peyzaj  deseni,  yüzeysel  akış  riski  gibi  önemli  bir  fonksiyonun
                  değerlendirilmesinde  gösterge  olarak  kullanılabilmiştir.  Ölçütlere
                  dayalı bu tip kombinasyonlar, kentsel peyzajların birçok farklı yönden
                  değerlendirilmesi için kullanılabilir.
               Kaynakça


               Abedini, A., Khalili, A., Asadi, N., (2020). "Urban Sprawl Evaluation Using Landscape
               Metrics and Black-and White Hypothesis (Case Study: Urmia City)". Journal of the
               Indian Society of Remote Sensing, 48(7):1021–1034
               Aguilera, F., Valenzuela L.M., Botequilha-Leitão, A., (2011). "Landscape metrics in
               the analysis of urban land use patterns: A case study in a Spanish metropolitan area".



            230 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi
   240   241   242   243   244   245   246   247   248   249   250