Page 16 - Çevre Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 3
P. 16
TÜRKİYE YÜZYILINDA
SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇEVRE
Mehmet Emin BIRPINAR - Ersin GÜRTEPE
ÖZ
Bugün insanlık olarak birçok risk ile karşı karşıyayız. 2019 yılı sonunda başlayan
ve hala etkisini sürdüren covid-19 salgınına, 2022 Şubat ayında Rusya-Ukrayna
gerilimi eklenmiş, bu durum bir yandan gıda ve enerji tedarik zincirinde
kırılmalara yol açarken bir yandan da enflasyonist bir ortam oluşturarak dünya
genelinde ekonomik buhranların yaşanmasına yol açmıştır.
Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından yayınlanan “2023 yılı Küresel
Riskler Raporuna” göre önümüzdeki 10 yıllık süreçte dünya ekonomisi
etkilemesi beklenen risklerin ilk 4 sıradaki riskler çevre ve iklim odaklıdır.
Aynı şekilde, BM Çevre Programı tarafından yayınlanan 2022 Emisyon ve
Uyum Raporlarına göre küresel sıcaklık artışının sanayi öncesi döneme kıyasla
+2,4 C seviyelerine çıkacağı, adaptasyon sürecindeki her gecikmenin de
0
ihtiyaç duyulan finansmanın artışına yol açtığı vurgulanmıştır. Bununla birlikte,
kaynaktan bağımsız büyüme yaklaşımı olan Döngüsellik Açığı 2023 Raporuna
göre dünyamızın döngüsellik oranı %7,2 seviyesine gerilemiş durumdadır.
Pandemi öncesi bu değer % 9 mertebelerinde seyretmiştir.
Hiç kuşkusuz bu hadiseler acil bir değişim ve dönüşümün gerekliliğini ortaya
koymaktadır. Bu itibarla son 25 yıldır hayatımıza giren sürdürülebilirlik kavramı
daha da büyük önem kazanmıştır.
Temiz enerji üretim maliyetlerinde yaşanan düşüşler bu dönüşümü cazip
kılarken kaynaklar üzerindeki baskıyı azaltmak üzere doğadan ilham alan ve
kaynaktan bağımsız büyüme metodu olan döngüsel ekonomiye geçiş için de
aynı şekilde çalışılması gerekmektedir.
Yıl 2 / Sayı 3 / Ocak 2023 1