Page 134 - Çevre, Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 1
P. 134
Kentsel Soğuk Alan Soğutma Kapasitesi
ağaç kaplı yüzey oranı (Maimaitiyiming vd., 2014, Ren vd., 2013) ve toplam
ağaç kaplı yüzey alanı değişkenlerinin ile AYS (Kong vd., 2014) arasında kuvvetli
bir korelasyon olduğu tespit edilmiştir.
Çalışmanın sonuçları ağaç ve çim varlığına göre bunların mekânsal
biçimlenişinin sıcaklığı açıklamada daha önemli olduğunu ortaya koymuştur.
Bu durum geçmişte yapılan çalışmaların sonuçları ile benzerlik göstermektedir
(Zhou vd., 2017). Buna göre yeşilin mekânsal yoğunluğunu ifade eden çim
(ÇİM_S) kaplı yüzey sayısı ve ağaç kaplı yüzey sayısı (AG_S) yeşilin varlığı
açısından sıcaklığı en çok etkileyen değişken olmuştur. Elde edilen bu sonuç
geçmişte yapılan çalışmaların sonuçları ile örtüşmektedir (Maimaitiyiming vd.,
2014). Ağaç ve çim kaplı yüzey lekelerinin sayıca artması yeşilin kentsel soğuk
alan içinde daha küçük parçalar halinde ancak mekânda farklı konumlarda
biçimlenerek mekânsal süreklilik gösterdiğini ifade etmektedir. Leke sayısının
artması toplam yeşil alan çevresinin arttığını ve bu durumun kentsel alan
ile yeşil alan arasındaki etkileşim yüzeylerinin artmasıyla sıcaklığı daha çok
düşürdüğünü göstermektedir (Cao vd., 2010, Maimaitiyiming vd., 2014, Li
vd., 2017, Zhang vd, 2016). Ancak bitki varlığına ilişkin leke sayısının artması
sıcaklığın en büyük (Maks_AYS) ve standart sapma (Std_AYS) değerinin
artmasına neden olmuştur. Bu durum leke sayısının artması ile parçalanmanın
artması ve alanların küçülmesine bağlı olarak sıcaklığın artmasından
kaynaklanabilir. Ayrıca parçalanma ile her bir lekenin soğutma etkisinin
düşmesi nedeniyle çevresi ile sıcaklık farkı artacağı için AYS standart sapma
değeri de artış gösterebilir (Tablo 4).
Çalışma sonuçları en büyük çim kaplı yüzey alanı (ÇİM_M) ve en büyük ağaç
kaplı yüzey alanı (AG_M) arasında negatif yönlü zayıf bir korelasyon ölçerken
ortalama yüzey alanları ile (AG_O ve ÇİM_O) orta kuvvette bir negatif yönlü bir
korelasyon ölçmüştür. Elde edilen bu sonuçlar geçmişte yapılan çalışmaların
sonuçları ile örtüşmektedir (Kong vd., 2014, Zhou vd., 2017). Bu durum küçük
yeşil alanlar yerine daha büyük yeşil alanların mekânda süreklilik göstermesinin
sıcaklığı daha fazla azalttığını göstermektedir. Ortalama yeşil alan büyüklüğü
arttıkça kentsel çevre ile etkileşim yüzeyi artmaktadır (Cao vd., 2010,
Maimaitiyiming vd., 2014, Li vd., 2017, Zhang vd, 2009). Etkileşim yüzeyinin
artması kentsel alanlarda daha fazla gölgelik alanın oluşması ve sıcaklığı farklı
iki bölge arasında ısı akışının artmasına neden olmuştur (Maimaitiyiming vd.,
2014, Zhou vd., 2017). Ancak en büyük yeşil alan büyüklüğü diğer değişkenlere
oranla daha az etkili olmuştur. Bu durum örneklem alan olan İzmir ilinde çok
büyük ölçekli yeşil alanların da yer almaması ile de ilgili olabilir. Ancak önceki
çalışmalar kentlerde yeşil alanın mekânsal biçimlenişinin sıcaklığı açıklamada
soğutma şiddeti ve önemi açısından çeşitlilik gösterebileceğini vurgulamıştır
(Zhou vd., 2017).
Yıl 1 / Sayı 1 / Ocak 2022 119