Page 135 - Çevre, Şehir ve İklim Dergisi - Sayı 1
P. 135
Yasemin Şentürk - Kemal Mert Çubukçu
Yazında ağaçların soğutma etkisi açısından çim yüzeylere göre kamusal açık
alanlarda daha etkili olduğunu ortaya koymuştur (Ng vd., 2012, Zardo vd.,
2017). Bu durum ağacın gölge etkisinden kaynaklanmıştır (Bowler vd., 2010).
Ancak bu çalışmanın sonuçları çim ve ağaç kaplı yüzeyler arasında anlamlı bir
farklılık göstermemiştir.
Soğuk Alan Karakterinin Kentsel Isı Adası Etkisinin Azaltılmasında
Önemi
Bu çalışmada kapasitesi kentsel soğuk alanların soğutma şiddetinin
açıklanmasında kentsel yeşil alan büyüklüğünün (S_B) oldukça önemli bir
etken olduğunu (Tablo 4) ve yeşil alan büyüklüğü arttıkça İzmir kentsel
alanında soğuk alanların soğutma kapasitesinin (O_AYS ve Min_AYS) arttığını
ortaya koymaktadır. Elde edilen sonuç önceki çalışmaların sonuçlarıyla
benzerlik göstermektedir (Cao vd., 2010; Kong vd., 2014; Lin vd., 2015;
Shashau-Bar ve Hoffman, 2010). Yazında, Cao vd. (2010) kentsel yeşil alan
büyüklüğünün soğutma şiddetini %60 oranında açıkladığını ancak tek başına
yeterli olmadığını vurgulamıştır. Benzer şekilde Ren vd. (2013) kentsel yeşil
alan büyüklüğü ve çevre uzunluğunun yaz aylarında %54.66-%56.22 oranında
soğutma şiddetini açıkladığını ölçmüştür. Yazındaki sonuçlara benzer şekilde
bu çalışmanın sonuçları da bitki örtüsü ve arazi örtüsü ile ilişkili değişkenlerden
soğuk alanların karakterine ilişkin kentsel soğuk alan büyüklüğü (S_B) ve
kentsel soğuk alan çevresi (S_Ç) değişkenlerinin soğutma kapasitesini
açıklamada en önemli değişken olduğunu ortaya koymuştur (Tablo 4). Buna
ek olarak büyüklük ve çevre değerlerinin artması kentsel soğuk alan en büyük
sıcaklık değeri (Maks_AYS) ile standart sapmanın (Std_AYS) artmasına neden
olmaktadır. Bu durum çalışmada belirlenen kentsel soğuk alanların büyüklüğü
arttıkça alan sınırında konumlanan geçirimsiz yüzey oranı yüksek kentsel
alanların artmasından kaynaklanmaktadır.
Arazi Örtüsünün Kentsel Isı Adası Etkisinin Azaltılmasında Önemi
Çalışmanın sonuçları su yüzeyi toplam alanı (SU_T), sayısı (SU_S), ortalama
(SU_O) ve en büyük su yüzeyi alanı (SU_M) arttıkça sıcaklığın düştüğünü
ortaya koymuş ancak bu korelasyon ilişkisinin negatif yönlü ve zayıf olduğunu
göstermiştir. Yakın sonuçlar geçmişte yapılan çalışmaların sonuçlarında da
ölçülmüştür (Cheng vd., 2015, Du vd., 2016, Kong vd., 2014). Ancak çalışmanın
kentsel alanda yürütülmesi sebebiyle toplam veri setinin içinde su yüzeyine
ilişkin verinin azlığı, ölçüt oluşturma açısından önemli bir kısıt olarak yer almıştır.
Kentsel ısı adası etkisinin önemli faktörlerinden biri olan geçirimsiz
yüzeylerin yoğunluğunu ifade eden Normalize Fark Yapılaşma İndeksi (NFYİ)
120 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi