Page 274 - Çevre Şehir İklim - Sayı 2
P. 274
Turizm ve İklim Değişikliği Üzerine Bir Değerlendirme
Yaşanmakta olan iklim değişikliğinin turizm özelinde bazı bölgeleri olumlu
etkileme ihtimali bulunsa da küresel olarak olumsuz etkilerin daha fazla
olacağı ve bunun da ekonomik büyüme ve istihdamı da olumsuz etkileyeceği
görülmektedir (Başoğlu, 2014).
Turizm gelirleri sayesinde ekonomilerini ayakta tutan Küçük Ada Devletleri’ne
bakıldığında, deniz seviyesinin iklim değişikliğine bağlı buzul erimeleri
neticesinde giderek yükselmesinin sadece turizm gelirleri açısından değil, bu
ülkelerin varlıklarını sürdürmeleri açısından da önemli bir tehdit olarak ortaya
çıktığı görülmektedir. Küresel ortalama sıcaklıklarındaki artış aynı zamanda
açık alanlarda kalma sürelerini etkilemesi nedeniyle bölgesel olarak ilgi çekici
destinasyonların değişme ihtimalini barındırmaktadır ve ayrıca özellikle kış
turizmi sezonlarında kar örtüsünün zeminde kalma süresinde yaşanan azalma
nedeniyle kayak tatili tercih eden turistlerin destinasyon seçiminde ciddi bir
etkilenme söz konusu olması muhtemeldir (IPCC, 2007).
Bunlara ek olarak, ekolojik sistemde canlı yaşamının, orman alanlarının,
tarım alanlarının ve tarihi eser niteliğindeki kültürel mirasın iklim değişikliği
doğrultusunda yaşanan sıcaklık farklılaşmalarına, aşırı yağışlara, asit yağmuruna
maruz kalmaları nedeniyle kültür turizmi çerçevesinde gerçekleştirilecek
faaliyetlerin çoğunun sekteye uğraması da önemli bir olasılık içermektedir
(Demirtaş, 2011; Gülbahar, 2008). Tarihi ve kültürel olarak önemli değere
sahip destinasyonların iklim değişikliğinin getirdiği su seviyesinde azalma
ya da kimi bölgelerde tersine su seviyelerinin artışına bağlı taşkın olayları
nedeniyle turistik değerlerin sular altında kalacak olması, su kıtlığı, nüfus artışı,
fazla tüketim, az üretim gibi etkenler nedeniyle ‘kıyamet turizmi’ ya da ‘son
şans turizmi’ şeklinde ifade edilen turizm türünün önem kazanmasına neden
olacağı da düşünülmektedir (Yıldız, 2018).
Kısa vadede bir daha görülemeyeceği inancıyla turistlerin alternatif turizm
çeşitlerine yönelmesi, doğa turizmini tercih etmesi, bazı bölgelerde turizm
sezonunda bir uzama yaşanması söz konusu olsa da bu defa söz konusu
destinasyonların yoğun talebe maruz kalmasıyla kıtlık, kuraklık ve salgın hastalıklar
gibi problemlerle karşılaşılması muhtemel etkiler olarak değerlendirilmekte
ve iklim değişikliğinin turizm üzerinde uzun vadede negatif etkilerinin, pozitif
etkilere kıyasla daha büyük olacağı düşünülmektedir (El-Masry vd., 2022; Grillakis
vd., 2016; Tetik ve Acun, 2015; Sevim, 2009; Moreno ve Amelung, 2009; Hacıoğlu
vd., 2009b; Yıldız, 2009; Zeydan ve Sevim, 2008; Hamilton ve Tol, 2007; Dawson
ve Scott, 2007). Bu çerçevede gelecek yıllarda iklim değişikliğinin turizm sektörü
üzerinde etkilerini artıracağı göz önüne alındığında, turistik faaliyetler kapsamında
sera gazı emisyonlarının azaltılması ve mümkün olan alanlarda net sıfır emisyonun
hedeflenmesi ve turistik kaynakların ve faaliyetlerin iklim değişikliğinden en
az düzeyde etkilenmesi doğrultusunda uyum önlemlerinin hayata geçirilmesi
sektörün devamlılığı açısından büyük önem arz etmektedir (Dereli vd., 2019).
Yıl 1 / Sayı 2 / Temmuz 2022 260