Page 259 - Çevre Şehir İklim - Sayı 2
P. 259
Zerrin Toprak Karaman - Özlem Çakır - Meriç Aziz Berge
İklim ve hava durumu, 'Yerinden Olma' değerlendirmeleri ile ilişkilendirilerek
kanıtlar sunulmaktadır (IPCC, 2022). Kent- kırsal alanlarda su baskınları ve
bağlantılı hasarlar; örneğin nehir taşmaları, şiddetli yağmur, buzul patlamaları,
kentsel su baskını; Kıyı alanlarında sel/fırtına kaynaklı hasarlar; örneğin siklonlar,
deniz seviyesinin yükselmesi, fırtına nedeniyle oluşan dalgalanmaların yol
açtığı hasarları içmektedir. Araçlar su baskını nedeniyle yolda kalmakta ister
sürücü, ister yaya olsun aniden ölüm tehlikesi içinde kalabilmektedir.
21. yüzyılda 1,5°C'nin üzerinde gerçekleşen bir ısı aşımı kutup, dağ ve kıyı
ekosistemleri gibi düşük esnekliğe sahip belirli ekosistemler üzerinde geri
döndürülemez etkilere neden olacağı öngörülmektedir. Buz tabakası ve
buzulların erimesi veya deniz seviyesinin hızlanan yükselişi, kıyıda yer alan
alt yapıları (kanalizasyon gibi) ve kültür varlıkları ile gıda güvenliği gibi çeşitli
konuları çok olumsuz etkileyecektir.
Araştırmalara göre, orta (5-10 yıl) ve uzun vadede (10 yıldan fazla) , yoğun
yağış ve buna bağlı sel, tropikal siklonların yoğunlaşması ile yer değiştirmenin
artacağı, kuraklık ve giderek artan deniz seviyesi yükselmesi risk seviyesini
yükseleceği; ısınmanın ilerleyen seviyelerinde, iklim değişikliğine sahip
bölgelerden istemsiz göçler nedeniyle, yüksek maruziyet ve kapasite yönüyle
düşük uyarlanabilirdik meydana geleceğinden güvenlik riskinin orta düzeyde
oluşacağı düşünülmektedir.
Diğer sosyoekonomik faktörlerle karşılaştırıldığında, bu yeni gelişlerin
çeşitli nedenlerle (mal ve hizmetlere talep artışı olabilir) zayıf çatışma ortamı
yaratacağı beklenmektedir. Daha yüksek küresel ısınma seviyelerinde,
hava ve iklimin etkileri aşırı uçlarda oluşan özellikle kuraklık gibi nedenler
toplumsal kırılganlığı artırarak şiddetli devlet içi çatışmayı giderek daha fazla
etkileyecektir, değerlendirilmesi yapılmaktadır (IPCC, 2022: 19).
Kuşkusuz bu değerlendirmeler kamuoyu tarafından kabul etmeye hazır
iyimser tahminlerdir. Sadece devlet içinde değil, devletlerarası çatışmalar
da olasıdır. Günümüzde de savaş gibi nedenlerle ortaya çıkan beklenmedik
milyonlarla ifade edilebilen istemsiz göçler, devletlerin bütçelerini olumsuz
etkilemekte, bitmeyen nüfus hareketleri toplumun yaşam kalitesi göstergelerini
etkilerken tahammülünü de azaltmaktadır.
Gönüllü olmasa da iklim nedeniyle ortaya çıkan göçlerin ekonomik başta
olmak üzere güvenlik yönüyle çok yönlü etkilerinin, toplumlara-devletlere
yansıması da farklı olmayacaktır. Belirtilen bu öngörülerde risk analizlerinin
daha düşük değerlerde çıkması için bilinen müzakere ortamlarının kullanılarak,
öncelikle yerel ve ulusal paydaş katılımlı, önlem planlaması yapılması
gerekmektedir.
245 Çevre, Şehir ve İklim Dergisi