Page 77 - Çevreci ve Şehir - Sayı 4
P. 77
BİR TÜRKÜ HİKÂYESİ
Yazımızı şair ve gazeteci Abdürrahim Karakoç’un kaleminden dökülen dizelere Musa Eroğlu’nun beste yapmasıy-
la doğan muhteşem bir türkü ve bu türkünün hüzünlü hikâyesiyle noktalıyoruz.
Sarı saçlarına deli gönlümü
Bağlamışlar, çözülmüyor Mihriban!
Ayrılıktan zor belleme ölümü
Görmeyince sezilmiyor Mihriban!
Yâr deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
Lambamda titreyen alev üşüyor Mihriban
Aşk kâğıda yazılmıyor Mihriban!
Tabiplerde ilaç yoktur yarama
Aşk deyince ötesini arama
Her nesnenin bir bitimi var ama
Aşka hudut çizilmiyor Mihriban!
Şair, yaşadığı saf ve temiz bir aşkın sonucunda bu şiiri kaleme almıştır.
Ancak bu güzel şiiri ortaya çıkaran bu aşk, maalesef mutlu sonla bitme-
miştir. Âşıklar kavuşamamış, genç kız başka biriyle evlenmiştir. Şiire adı-
nı veren Mihriban, şairin âşık olduğu o kadının gerçek adı değildir. Şair
“Platform” dergisine verdiği röportajda şunları söyler: “Bazıları ‘Gerçek
mi?’ diyor. Gerçek diyorum. Ama adı Mihriban değil. O gençliğimde ya-
şanmış bir aşktı. Ama şimdi adını deşifre etmem, ayıp olur. Benim takmış
olduğum sembol bir isimdir Mihriban.”
ÇEVRE VE ŞEHİR AĞUSTOS 2019 75