Page 75 - Çevreci ve Şehir - Sayı 4
P. 75
Gurbete gelin giden bir genç kadın
ailesine, memleketine hasretini Ah bu türküler,
“Yüksek yüksek tepelere ev kur- Türkülerimiz.
masınlar, aşrı aşrı memlekete kız
vermesinler” diye anlatır. O sözler Ana sütü gibi candan,
yıllarca, gelin olan her kızı ağlatır. Ana sütü gibi temiz.
Çaresiz bir hastalığa yakalanan Türkülerde tüter dağ dağ, yayla yayla
genç bir adam, hastane camından Köyümüz, köylümüz, memleketimiz.
gördüğü bir incir ağacına derdini
“Hastane önünde incir ağacı, dok- Ah bu türküler, köy türküleri!
tor bulamadı bana ilacı” diyerek Dilimizin tuzu biberi,
haykırır. O kederli sözler, bugün Memleket ahvalini onlardan sor.
de dinleyen herkesin gözlerini Kitaplarda değil,
yaşartır. Bazen de bir sevda “Seni türkülerde ara Yemen'i.
seven âşık neylesin malı, yumduk- Öleni, kalanı, gidip gelmeyeni
ça gözünden döker mercanı” söz-
leriyle en samimi şekilde dile gelir. Ben türkülerden aldım haberi.
İşte böyledir bizim türkülerimiz,
yüreğimize dokunur, bazen de Bedri Rahmi Eyüboğlu
alıp başka başka yerlere götürür.
Şair, ne de güzel anlatmış bizim türküleri. Dağlarımıza, yaylalarımıza, köylerimize götürür bizi, memleketten
haberler taşır çoğu zaman. Söylenemeyeni söyleyen, güldüren, ağlatan türkülerimiz binlerce yıldır bizlere ter-
cüman olmuştur. Türküler de bizim tarih ve kültür birikimimizin bir parçasıdır. Tarihî süreçte yaşanılan her olay,
türküleri şekillendirmiştir. Kimi zaman bir tepki için söylenmiş, başkaldırının bir parçası olmuş; kimi zaman bir
savaşın ardından kazanılan bir zaferi anlatmıştır türküler. Her dönemin olaylarına göre ortaya çıkan türküler,
bugün zengin bir birikimin temelini oluşturur. Özetle türkülerimiz yaşanılanların ürünüdür.
Tarihimizi, gelenek ve göreneklerimizi en güzel şekilde yansıtan unsurlardandır türküler, peki ilk türkü örnekle-
rinin nasıl doğduğunu hiç merak ettiniz mi?
YÜKSEK YÜKSEK TEPELERE EV KURMASINLAR
ÇEVRE VE ŞEHİR AĞUSTOS 2019 73