Page 15 - YEŞİL KASABA
P. 15

- YEŞİL K A S AB A -        - EL ÇİN KUZUCU -


 necektik. Çınar elindeki değnekle sürekli yerlere   caktım ki Dalga yanımda belirdi. O da Selim am-
 bir şeyler çiziyordu sanki. Merak edip sordum.  canın simidini çok sevdi.


 –  İz  bırakıyorum.  Belki  takip  etmek  ya  da   – Hadi kalkın, şimdi sırada “Her Şeyci” var.

 bize ulaşmak isteyen olur. Ara sıra da ismimi ya-
          Berna, orayı mutlaka görmelisin. Dahası kasaba-
 zıyorum ki kolay bulsunlar, dedi.
          da yaşamanın en önemli şartı Her Şeyci’yi bilmen
 Böylece hepimiz yol kenarlarına isimlerimi-  ve sahibini tanımandır, dedi Zeynep.

 zi yazdık. Toprağa ağaç dalıyla yazı yazmak çok
               İlk kez bu isimde bir dükkân duydum. Gide-
 eğlenceliydi. Kasabaya geldiğimizde ok işaretle-
          ceğimiz  yerde  ne  olduğunu  sorduğumda  hepsi
 riyle yerimizi belirledik. Yaz tatillerinde dedem ve
          birlikte aynı cevabı verdi:
 anneannemle sıkça buraları gezdiğim için nerede

 ne var, biliyordum. Taze süt ve meyvelerden don-  – Her şey!
 durma yapan Selim amcanın dükkânına geldik.
               Müzik  kutusu,  mıknatıs,  pul,  kukla  yapım
 – Çocuklar günaydın! Hoş geldiniz! Bu mev-
          araçları, kargaburnu, raptiye, bakır leğen, robot
 simde dondurma yapmıyorum ama sıcacık simit-
          süpürge… Geçmişe ve günümüze ait neye ihtiya-
 lerim var. Şimdi çıktı. İster misiniz, dedi tüm ne-
          cınız varsa… “Her Şeyci” sizin için biçilmiş kaftan.
 zaketiyle. Hep bir ağızdan,
          Her Şeyci’nin reklama ihtiyacı olsaydı benim ak-

 – İsteriz, dedik. Dükkânın önündeki masaya   lımdan geçen bu cümleyi slogan olarak kullana-
 oturduk. Simitlerin yanına bol köpüklü ayran da   bilirdi.

 getirdi. Afiyetle yedik. Son lokmamı ağzıma ata-



 14                                   15
   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20