Page 13 - YEŞİL KASABA

- YEŞİL K A S AB A - - EL ÇİN KUZUCU -

Zeynep, – Pervaneler takılırken de gelsek nasıl olur?

– Çiftliğinizin güvenliği için mi onlar? Yoksa – Çınar, bu bizim için tehlikeli olabilir. Uzak-

yeni nesil korkuluk mu, diye ekledi. tan izleriz sadece. Hem bazen daha iyi görebil-

Çınar, mek için uzaklaşmak gerek, dedim. Hepsi aynı

anda alkışlamaz mı? Kasabanın merkezine doğru
– Bizim buralarda garip olaylar olur. Buna
ilerlerken geçtiğimiz tarlaların ya da çiftliklerin
alışmalısın, dediğinde gülmeye başladım. Şaşkın-
ca yüzüme baktılar. Bahsettikleri dev borular- kimlere ait olduğunu tek tek söylediler.

dan haberim vardı. Hasan yürürken bir anda eğilip kenarda

– O borular rüzgâr türbinleri. Elektrik enerji- sopa gibi duran ağaç dalını aldı ve gülümseyerek
sini doğa aracılığıyla elde etmek ve böylece do- şu sözleri söyledi:

ğadan aldığımızı tekrar doğaya verebilmek için. – Madem yürüyeceğiz, o zaman biz de önce

Pervaneleri de takıldığında kocaman rüzgârgül- gidip ailelerimizden izin alalım, sonra da elimize

leri gibi olacak, dedim.
birer değnek alalım.
Çanakkale civarında rüzgâr enerjisi zaten
Ailelerimize haber verip on dakika sonra aynı
kullanılıyormuş. Türbinleri ilk kez bu kadar yakın-
yerde buluşmak üzere sözleştik. İzinlerimizi aldık
dan gördükleri için anlamlandıramamışlar. Hep-
ve ayrıldığımız yere tam vaktinde geri döndük.
sine türbinlere yakından bakmayı teklif ettim.
Hemen etrafımıza bakınıp birer ağaç dalı bulduk.
Yerde olmasına rağmen türbinler boyumuzu aşı-
Sırt çantalarımız da olsaydı sporcular gibi görü-
yordu.

12 13