Page 48 - ANADOLU LEOPARI
P. 48

- ANADOLU LE OP ARI -                                                              - MUR A T KILIÇ -


          kaşıyordu. İki geyik ise boynuzları ile birbirlerini                              Yerdeki elimin üstünden bir karınca kervanı
          itmeye çalışıyordu.                                                         geçiyordu. Elimi onların yolunun üstüne koyduğu-
                                                                                      mu yeni fark etmiştim. Yerimden kalkmadım. Ka-
               Geyiklerden  biri  otları  yiyerek  fotokapana
                                                                                      rıncaların hepsinin geçmesini bekledim. Kendile-
          doğru yaklaştı. Otları ağzında çevirirken bir yan-
                                                                                      rinden daha büyük yiyecekleri sırtlarında, yuva-
          dan  da  fotokapana  bakıyordu.  Fotokapanı  önce
                                                                                      larına doğru taşıyorlardı.
          kokladı. Sonra kameraya kocaman dilini çıkararak
                                                                                            Bu  sırada  dayım,  geyik  sürüsündeki  yirmi
          bir güzel gösterdi. O an sanki dilini bize gösteri-                         iki geyiğin hepsinin sağlıklı olduğunu söyledi. Bu
          yormuş gibi bilgisayardan uzaklaştık. Dayım bize                            alan geyiklerin dinlenme ve otlanma alanıydı. Da-
          gülüyordu.                                                                  yım geyiklerle ilgili bütün notlarını aldıktan sonra

                                                                                      yola devam ettik. Ağaçların sık olmadığı, rengâ-
                                                                                      renk çiçeklerle kaplı bir alana geldik.
                                                                                            Dayım,
                                                                                            – Ben fotoğraf çekerken siz de dinlenebilir

                                                                                      veya çevreyi gözlemleyebilirsiniz, dedi.
                                                                                            Çiçeklerin  üzerlerinde  arılar  geziyordu.  Bir
                                                                                      çiçekten diğer çiçeğe uçuyorlardı. Kağan yerde
                                                                                      bulduğu bir dal parçasını eline aldı. Yerde duran
                                                                                      kütükteki delik dikkatini çekmişti. Merakından olsa
                                                                                      gerek, kütükteki deliğe dal parçasını sokar sok-
                                                                                      maz delikten dışarı arılar çıkmaya başladı. Kağan
                                                                                      korktu ve dalı bırakıp koşmaya başladı. Arkasında
                                                                                      arılar vardı. “Dayı! Dayı!” haykırarak koşuyordu.
                                                                                      Dayım olduğu yere çökmesini ve hareketsiz kal-

                                                                                      masını istedi. Arılar Kağan’ın üzerinde birkaç tur
                                                                                      döndükten sonra kütüğe doğru uçtu.


                                      48                                                                           49
   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53