Page 45 - ANADOLU LEOPARI

- ANADOLU LE OP ARI - - MUR A T KILIÇ -

mız için yataklarımıza geçtik. Dayım biraz daha olduğumu bugüne kadar karganın kendisine hiç
çalışacağını söyledi. Yatağa uzanır uzanmaz hediye getirmediğini söyledi. Benim için bu taşın

uyuyuvermişim. değeri daha da artmıştı.

Bilin bakalım, sabah yine hangi sesle uyan- Bugün acaba parkta bizi neler bekliyordu?

dım? Tabii ki “Siyah İnci” isimli karga yine iş ba- Kuş sesleri ve ormanın eşsiz kokusu ile yola çıktık.

şındaydı. Gagası ile “tak, tak, tak …” diye cama Ağaçların arasına girdiğimizde ‘ta ta ta ta ta tak’
sesleri yankılanmaya başladı.
vuruyordu. Ona bakınca cama vurmayı kesti. Mavi
bir taşı gagasıyla bana gösterip camın önüne bı- Dayım,

raktı. Cama doğru yürüdüğümde uçarak gözden – Bu bir ağaçkakan olmalı, acaba Ortanca
kayboldu. Camı açıp mavi renkli taşı aldım. Taşın mı? Yoksa Aksırtlı mı? Çocuklar hadi, onu bulalım,

şekli ve rengi çok güzeldi. dedi.

Kağan’ı uyandırmak için uğraşsam da o bir Kağan,

türlü kalkmıyordu. En sonunda suyun kaldırma – Gördüm işte orada, dedi.

kuvvetini uygulamak zorunda kaldım. Bardaktaki
Ağaçkakanın olduğu ağaca doğru koşmaya
suyun birazını yüzüne damlattığım anda gözle-
başladı.
rini açıverdi.
– Sen misin ağaca zarar veren! Geliyorum!
Dayım çoktan kalkmış, bizim için sandviç- Ağaç kardeş! Dayan biraz, diye seslendi.

ler hazırlamıştı. Kahvaltımızı yine doğada yapa-
Kağan “Dur, kuşu kaçırma sakın!” diye bağı-
caktık. Dayıma mavi taşı gösterip Siyah İnci’nin
ran dayımı duymadı ve kuşu kaçırmayı başardı.
hediyesi olduğunu söyledim. Dayım, çok şanslı

44 45