Page 43 - ANADOLU LEOPARI
P. 43

- ANADOLU LE OP ARI -        - MUR A T KILIÇ -


 Dönüş  yolunun  yarısına  geldiğimizde  bir   çekirdeklerimizi  de  ektiğimize  göre  yola  devam
 mola verdik. Çantamızdan çıkardığımız sudan iç-  etmeliydik.  Dayım  önde,  Kağan  arkasında,  ben

 tik. Dayım yanında kek ve elma getirmişti. Kekle-  de onun arkasındaydım; birlikte yürüyorduk. Tam
 rimizi hızlıca yedik. Sıra elmalardaydı.   şaka yapma zamanıydı. Kurt gibi uluyup Kağan’ın

 Kağan,   yanına doğru koşacaktım. Uluma taklidimle daha


 – Dayı elmalar kıpkırmızı, zehirli olmasınlar,   koşmaya  başlamadan  Kağan,  dayımızın  beline
 dedi gülerek.   sarılmıştı. Ben gülmeye başlayınca da şaka yap-
          tığımı anlamıştı.
 Dayım,

               – Ne oldu, hep sen mi şaka yapacaksın, de-
 – Önce sen yersen anlayacağız, diye karşılık
 verdi.   dim.

 Elmalarımızı  afiyetle  yedik.  Eşeleği  yani   Kağan,

 meyvenin  yenmeyen  iç  kısmını  atmadık.  Dayım   – Şakan boşa çıkmasın diye yaptım, dese de
 elma çekirdeklerini nasıl çıkaracağımızı gösterdi.   hiç inandırıcı değildi.

 Sonra çekirdekleri toprağın içine koyduk.
               Yürümekten  ayaklarımız  şişmişti.  Dayım
 Dayım,
          alışkın  olduğu  için  çok  rahattı.  Hava  kararmak
 – Belki önümüzdeki yıl geldiğinizde burada   üzereyken nihayet eve gelmiştik. İlk işimiz güzel

 elma ağaçlarınız olabilir, dedi.  bir duş almak oldu. Sonra dayımla birlikte akşam

 Kocaman elma ağacının küçücük çekirdek-  yemeğini hazırladık. Yemekten sonra hiç hâlimiz
 ten yetiştiğini öğrenmek bizi çok şaşırtmıştı. Elma   kalmamıştı. Sabah yine erkenden yola çıkacağı-





 42                                   43
   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48